İbranice çeviri:
13. בֹּא רְאֵה, הֲרֵי פֵּרְשׁוּהָ, אֵין הַבְּרָכָה שֶׁלְּמַעְלָה שׁוֹרָה עַל דָּבָר שֶׁנִּמְנֶה. וְאִם תֹּאמַר, יִשְׂרָאֵל אֵיךְ נִמְנוּ? אֶלָּא כֹּפֶר לָקַח מֵהֶם, וַהֲרֵי פֵּרְשׁוּהָ, וְהַחֶשְׁבּוֹן לֹא הָיָה עַד שֶׁנֶּאֱסַף כָּל אוֹתוֹ הַכֹּפֶר וְעָלָה לַחֶשְׁבּוֹן. וּבַתְּחִלָּה מְבָרְכִים אֶת יִשְׂרָאֵל, אַחַר כָּךְ מוֹנִים אוֹתוֹ כֹּפֶר, אַחַר כָּךְ חוֹזְרִים וּמְבָרְכִים אֶת יִשְׂרָאֵל. נִמְצָא שֶׁיִּשְׂרָאֵל מִתְבָּרְכִים בַּתְּחִלָּה וּבַסּוֹף, וְלֹא עוֹלָה בָהֶם מַגֵּפָה.
14. לָמָּה הַמַּגֵּפָה עוֹלָה בְמִנְיָן? אֶלָּא מִשּׁוּם שֶׁבְּרָכָה לֹא שׁוֹרָה בְמִנְיָן. כֵּיוָן שֶׁמִּסְתַּלֶּקֶת הַבְּרָכָה, הַצַּד הָאַחֵר שׁוֹרֶה עָלָיו, וְיָכוֹל לְהִנָּזֵק. בִּגְלַל זֶה בְּמִנְיָן לוֹקְחִים כֹּפֶר וּפִדְיוֹן, לְסַלֵּק אוֹתוֹ מֵהֶם.
Teilim 115:12
יְהוָה, זְכָרָנוּ יְבָרֵךְ
יְבָרֵךְ, אֶת-בֵּית יִשְׂרָאֵל יְ֝בָרֵ֗ךְ אֶת־בֵּ֥ית אַהֲרֹֽן׃
“A-şem bizi hatırladı, kutsadı, Yisrael’in evini kutsayacak, Aaron’un evini kutsayacak”
Zoar, bize başkalarının kutsamalarını aldığımızda, onları kutsamamız ve bunun için A-şem’e şükretmemiz gerektiğini öğretir. Bu öğreti Moşe’den gelir ve bunu Tora’dan öğreniriz.
Devarim 1:10
יְהוָה אֱלֹהֵיכֶם, הִרְבָּה אֶתְכֶם; וְהִנְּכֶם הַיּוֹם, כְּכוֹכְבֵי הַשָּׁמַיִם לָרֹב
“[Ne de olsa] T-anrınız Aşem sizi çoğalttı ve işte bugün göklerin yıldızları kadar çoksunuz.”
Devarim 1:11
יְהוָה אֱלֹהֵי אֲבוֹתֵכֶם, יֹסֵף עֲלֵיכֶם כָּכֶם–אֶלֶף פְּעָמִים; וִיבָרֵךְ אֶתְכֶם, כַּאֲשֶׁר דִּבֶּר לָכֶם”
“Atalarınızın T-anrısı Aşem, üzerinize bin katınızı eklesin ve sizi, hakkınızda konuşmuş olduğu gibi mübarek kılsın.!”
Zoar bize, bir insanın söylemiş olduğu berahaları(duaları) kaynağına bağlayıp içten kabul ederek söylemediği takdirde kendisinin zarar gördüğünü söyler. Fakat eğer bir kişi arkadaşını iyi yürekle ve iyi gözle kutsarsa, onun için içten bir şekilde dualar söylerse, T-anrı ona bu kutsama için bir kanal haline getirir ve bundan kendisi de fayda görür.
Nazar bakışlar ve kıskanç bir kalp ile sahte bir kutsama yapmamak çok daha iyidir çünkü bir kutsama olması gereken (dua haline gelmesi gereken) Işık yolunda akışa devam edemez ve bizi incitir hale gelen yargılara yol açar.
T-anrı’nın ışığı saf ve olumludur ve ona kanal olan bir araç olabilmek için onunla benzerliklerimizin olması gereklidir. Çoğu insan için, kendisini eğitmek ve yargılardan kaçabilmek hiç de kolay bir iş değildir. İnsanları, kalbinizden yani içinizden zihninizden kelimeler olmadan kutsamak daha iyidir. İçimizde bu kişiye karşı bir kıskançlık, rekabet vb. olsa bile, bu şekilde davranmamız bize herhangi bir zarar gelmesine engel olacaktır.
Tamamen size yabancı kişileri gördüğünüzde, kalbinizden ve aklınızdan onlara dua edin. Zamanla, dualarınıza olumsuz ‘ekler’ olmadan kutsamayı başarabilecek ve Işığın sizin aracılığınızla akmasını sağlayabileceksiniz.