Tikun 22 – 14
Rabi Şimon, בראשית kelimesinin ברית אש olduğunu, yani “ateş antlaşması” olduğunu açıklar. Üst ve alt ruhsal seviyeleri birbirine bağlayan ve sürdüren Zeir Anpin ve Yesod’un Sefira’sına atıfta bulunur.
Yirmeyau 33:25
כֹּה אָמַר יְהוָה, אִם-לֹא בְרִיתִי יוֹמָם וָלָיְלָה–חֻקּוֹת שָׁמַיִם וָאָרֶץ, לֹא-שָׂמְתִּי
“Y-Ke-V-Ke şöyle dedi: Eğer antlaşmam gece ve gündüz ile değilse, göğün ve yerin kanunlarını tayin etmemişsem; ”
Yesod olmadan, ışık Malhut’a akamaz ve sistem çürümeye düşer ve çöker.
Manevi sistemin yasaları ile Tora, ancak Yesod’un Yosef’in eylemleriyle kurulmasından sonra olabilirdi.
Yosef, Malhut’un yönü olan Mısır’ın kontrolünü ele geçirdikten sonra, Yesod kanalını kurdu. O zaman T-anrı, onlara Tora’yı vermek için İsrailoğullarını Mısır’dan kurtarabilirdi.
Bu, Yosef’un tarladaki demetler, güneş ve ayın ona boyun eğmesiyle ilgili rüyasını (Bereşit 37) açıklar. Yesod köprüsünü inşa etmek ve ‘Ağacı’ zemine, Malhut’a bağlamak onun kaderiydi.
Rabi Şimon bize, Tora’nın ilk kelimesi olan בראשית (Başlangıçta) ile antlaşmanın ve tüm ıslah sisteminin en başından bizim için planlandığını açıkladı.