Bereşit 43:9
אָנֹכִי, אֶעֶרְבֶנּוּ-מִיָּדִי, תְּבַקְשֶׁנּוּ: אִם-לֹא הֲבִיאֹתִיו אֵלֶיךָ וְהִצַּגְתִּיו לְפָנֶיךָ, וְחָטָאתִי לְךָ כָּל-הַיָּמִים
Ona ben kefil olacağım. Onu benim elimden soracaksın. Onu sana getirmez ve huzuruna çıkarmazsam, sana karşı tüm zamanlar için günah işlemiş olacağım.
Yeuda, babası Yaakov’a Binyamin’i güvende tutacağına söz verdi. Aynı zamanda ruh ıslahını da bu sürece bağladı çünkü Binyamin’in erkek kardeşi Yosef’i kaybetmekten kendini sorumlu hissediyordu. Şimdi Yeuda, Binyamin’in serbest bırakılmasını talep ederek Yosef’in yanına gelir. Zoar, Yeuda ve Yosef’in karşılaşmalarını iki kralın bir araya gelmesi olarak tanımlar.
Teilim 48:5
“כִּי-הִנֵּה הַמְּלָכִים, נוֹעֲדוּ; עָבְרוּ יַחְדָּו.”
“הֵמָּה רָאוּ, כֵּן תָּמָהוּ; נִבְהֲלוּ נֶחְפָּזוּ.”
“ רְעָדָה, אֲחָזָתַם שָׁם; חִיל, כַּיּוֹלֵדָה”
“İşte krallar toplandılar, birlikte bir araya geldiler.
Onu gördüler ve hayretler içinde kaldılar; korku içinde kaçtılar.
Orada onları bir titreme sardı, doğum yapan bir kadının sancıları gibi.”
Tora bize Yeuda ve Yosef’in karşılaşmalarından sadece birkaç söz ile bahseder, ancak Midraş bize Yosef’in sarayında olan her şeyi anlatır.
Yeuda, kardeşini Yosef’un elinden kurtarmak için konuşmasına normal bir mantık yürütmeyle başladı ama Yosef pes etmedi. Yosef’in kılıcını çekmekle tehdit etti ve Yusuf oğlu Menaşe’ye bir işaretverdi ve Menaşe ayağını tüm gücüyle yere vurarak sarayı deprem olmuş gibi sarstı. Yeuda, böyle bir gücün ancak ailesinden gelebileceğini söyleyerek, “dünyada başka hiç kimsede böyle bir güç yoktur” diye düşündü.
Yeuda daha sonra ruhsal güç içeren bir savaş çığlığı attı ve Kenan ülkesinde Dan’in oğlu Huşim tarafından bu duyuldu. Bir saniye içinde Huşim, Yeuda’nın yanına geldi. Şimdi ikisi birlikte aslanlar gibi kükreyerek savaş çığlıkları attılar. Bu çığlıklar, gerçek şiddetlerinin yanı sıra büyük bir ruhsal güç de içeriyordu. Sonuç olarak, 300 Mısırlı aristokrat dehşetle yere düştü ve hayatlarının geri kalanında yüzleri çarpık kaldı. Çok uzak olmayan iki şehir, Pitom ve Ramses de onların çığlıklarıyla yerle bir oldu.
Yeuda kılıcını çekmeye çalıştığında bunu başaramadı ve önündeki kişinin bir aziz olduğunu anladı. Yine de babasına Binyamin’i geri getireceğine söz verdiğinden vazgeçemedi. Saraydan 400 kiloluk bir kaya aldı ve bir tekmede onu toz haline getirdi. Menaşe de benzer bir taşla aynı şeyi yaptı. Yosef dedi ki: “En az senin kadar güçlü adamlarımız olduğunu anlasan iyi olur.”
“Bize Binyamin’i geri ver” diye bağırdı Yeuda, “ve onu babasına götürelim, yoksa şehri yok ederiz!”
Yosef, “Babana, tıpkı ona Yosef’tan bahsettiğin gibi, Binyamin’i vahşi bir canavarın öldürdüğünü neden söylemiyorsun?” diye yanıtladı.
Kardeşler bu kavgada Yeuda’ya katıldılar ve 400 seçkin Mısır askeri onları kontrol etmek için geldiğinde, Yeuda kılıcını çekti ve savaş çığlıklarıyla onları saraydan uzaklaştırdı.
Hikaye devam eder ve daha sonra Yosef kendini kardeşlerine gösterir.