İbranice çeviri:
Vayikra 12:2
“Bir kadın hamile kalıp bir oğlan doğurduğu zaman…”
Peraşamızda, Zoar, erkek ve dişi arasındaki bağlantının farklı yönlerini ve bunun sonucunda akan ışığı tartışıyor. Adam, yaratıldığı sırada, iki yüzü (tarafı) vardı. “Tanrı adamı Kendi görüntüsünde yarattı. Onu Tanrı’nın görüntüsünde yarattı; onları erkek ve dişi olarak yarattı.” (Bereşit 1:27)
Zoar açıklar: “זָכָר וּנְקֵבָה, בָּרָא אֹתָם” (onları erkek ve dişi olarak yarattı). Bunun anlamı, ikisi sırt sırta birbirlerine bağlıydılar. Tektiler, ama birbirlerini göremiyorlardı.
וַיֹּאמֶר יְקוָק אֱלֹק ים, לֹא-טוֹב הֱיוֹת הָאָדָם לְבַדּוֹ; אֶעֱשֶׂה-לּוֹ עֵזֶר, כְּנֶגְדּוֹ
“T-anrı “Adamın yalnız olması iyi değil. Ona, kendisine uygun bir yardımcı yapayım” dedi.” (Bereşit 2:18)
כְּנֶגְדּוֹ, “onun için” demek, onun önünde demektir. וַיִּקַּח, אַחַת מִצַּלְעתָיו (ve kaburga kemiklerinden birini aldı). İbranice’de “kaburga kemiği” , צלע aynı zamanda yan, taraf demektir. Bir binanın yanı gibi. “Bir” kelimesi אַחַת, dişi formda yazılıdır burdan tek bir kadın anlamı çıkar.
Zoar, T-anrı’nın Havva’yı Adam’a, bir gelinin damada getirilmesi gibi getirdiğini ve onları kutsadığını açıklar. (Bereşit 1:28). Buradaki kutsama, “Kiduşin” denilen düğün törenindeki yedi kutsamaya benziyordu. Bu kutsamalar, erkek ve kadının Yedi Sefirot’unun (Hesed, Gevura, Tiferet, Netsah, Hod, Yesod ve Malhut) birleşmesini inşa eder ve yaratır. Kapları birleştirilir ve kutsanır, onlara Işık çekme ve yaşam yaratma yeteneği verilir. Düğün gecesi, damat tören sırasında aldığı Ruah’un ruh seviyesini geline aktarır ve aralarında daha fazla yakınlık yaratılır.
Başlangıçta, T-anrı Adam ve Havva’yı bir olarak yarattı ve sonra birbirlerini arzulamaları için onları ayırdı. Bizler önceden zevkini aldığımız lezzetlerden hoşlanırız. Hiçbir zaman iyi bir çikolata (veya benzeri) tatmamış bir insan, bunun için de hiçbir zaman arzu duymaz. Adam ve Havva, Zeir Anpin ve Malhut’un manevi yönden görünüşleriydi. İçlerinden akan ışığı hissettiler ve ayrıldıktan sonra birleşme ve ışık aradılar. Ne yazık ki Yılan, Işık için arzularından faydalandı, Havva’yı baştan çıkardı ve sistemi bozdu. A-şem, Havva’yı, Adam’dan ayırdıktan sonra:
וַיִּקַּח, אַחַת מִצַּלְעֹתָיו, וַיִּסְגֹּר בָּשָׂר, תַּחְתֶּנָּה, “[Tanrı, adamın] Kaburga kemiklerinden birini aldı ve yerini etle kapadı.”. Bu, Hava’nın, Adam’dan ayrılmasıdır ya da Malhut’un,
Zeir Anpin’den ayrılışı.
וַיֹּאמֶר, הָאָדָם, זֹאת הַפַּעַם עֶצֶם מֵעֲצָמַי, וּבָשָׂר מִבְּשָׂרִי; לְזֹאת יִקָּרֵא אִשָּׁה, כִּי מֵאִישׁ לֻקְחָה-זֹּאת ’
“Adam “Şimdi bu, kanım ve canımdır. İsmi Kadın (İşa) olsun; çünkü adamdan (İş) alındı” dedi.” Adam bu ayrılma işlemini kabul etti ve Havva’ya זֹּאת “zot” Bu’ dedi. Bu kelime, Malhut’un kod isimlerindendir.
עַל-כֵּן, יַעֲזָב-אִישׁ, אֶת-אָבִיו, וְאֶת-אִמּוֹ; וְדָבַק בְּאִשְׁתּוֹ, וְהָיוּ לְבָשָׂר אֶחָד
“Bu sebeple bir erkek, babasını ve annesini bırakıp eşiyle birleşmelidir ve tek vücut haline gelmelidirler.”
Baba ve Anne, daha evvelki açıklamalarda bahsedildiği gibi, Hohma ve Bina’ya aittir. Zeir Anpin’e doğum verirler (erkek enerjisi זכר) ve Malhut’a. Amaçları birleşmek ve bir olmaktır. אֶחָד , sayısal değeri 13’tür, tıpkı sevgi kelimesinde olduğu gibi אהבה
Günahtan sonra, gerçekleşmesi gereken yaşamın devamı ve ölümsüzlüğün kaybı, Tikun dünyasının temelini oluşturur. Yaptığımız her şey, Işığı ve hayatı içine çekmek için devam etme yönüne sahip olmalıdır. Anne ve baba, büyüyecek olan çocukları dünyaya getirirler ve yeni birer anne ve baba olurlar.
Bu döngü Maşiah ve Son Kurtuluş’a kadar devam edecektir. O zaman, kadın, mevcut acı verici süreç olmadan bir günde bir çocuğu doğurabilecektir. Kutsal Ari’nin öğretisinden yukarıdaki ifadeye atıf bulunabilir.