İbranice çeviri:
11. רַבִּי אֶלְעָזָר שָׁאַל אֶת רַבִּי שִׁמְעוֹן אָבִיו וְאָמַר, הֲרֵי הַקֶּשֶׁר שֶׁל הַכֹּל נִקְשָׁר בְּקֹדֶשׁ הַקֳּדָשִׁים כְּדֵי לְהָאִיר, הִדָּבְקוּת שֶׁל הָרָצוֹן שֶׁל כֹּהֲנִים לְוִיִּם וְיִשְׂרְאֵלִים לְמַעְלָה, עַד הֵיכָן הִיא עוֹלָה?
12. אָמַר לוֹ, הֲרֵי בֵּאַרְנוּ, עַד אֵין סוֹף. שֶׁכָּל קֶשֶׁר וְיִחוּד וּשְׁלֵמוּת, לְהַצְנִיעַ בְּאוֹתָהּ צִנְעָה שֶׁאֵינָהּ מֻשֶּׂגֶת וְלֹא נוֹדַעַת שֶׁבָּהּ רְצוֹן כָּל הָרְצוֹנוֹת. אֵין סוֹף אֵינוֹ עוֹמֵד לְהִוָּדַע, וְלֹא לַעֲשׂוֹת סוֹף, וְלֹא לַעֲשׂוֹת רֹאשׁ שֶׁל אַיִן (רֹאשׁ כְּמוֹ שֶׁאַיִן). הָרִאשׁוֹן הוֹצִיא רֹאשׁ וָסוֹף, מִי הָרֹאשׁ? זוֹ הַנְּקֻדָּה הָעֶלְיוֹנָה, שֶׁהִיא רֹאשׁ שֶׁל הַכֹּל הַנִּסְתָּר שֶׁעוֹמֶדֶת בְּתוֹךְ הַמַּחֲשָׁבָה. וְעוֹשָׂה סוֹף, שֶׁנִּקְרָא סוֹף דָּבָר, אֲבָל לְשָׁם אֵין סוֹף.
13. אֵין רְצוֹנוֹת וְאֵין אוֹרוֹת וְאֵין נֵרוֹת בְּאוֹתוֹ אֵין סוֹף. כָּל הָאוֹרוֹת וְהַמְּאוֹרוֹת הַלָּלוּ תְּלוּיִים לְהִתְקַיֵּם בָּהֶם, וְלֹא עוֹמְדִים לְהַשָּׂגָה, מִי שֶׁיּוֹדֵעַ וְלֹא יוֹדֵעַ, אֵינוֹ אֶלָּא רָצוֹן עֶלְיוֹן נִסְתָּר שֶׁל כָּל הַנִּסְתָּריִם, אַיִן.
Zoar’ın putperestlik için kullanmış olduğu kelime ‘עבודה זרה’dır. Bu kelime çeviri olarak, “yabancı işler”e karşılık gelir. Daha önce, “putperetlik”in, Işık, A-şem’in yolu dışındaki herşeye bağlanma olduğunu öğrenmiştik. Kendimizi bağladığımız araç, A-şem’in Işığı’ndan değilse o zaman bizim için “yabancı” olarak adlandırılır.
“Yabancı” kelimesi için sayısal değer זרה. זר + ה . זר 207’dir ve אור, ‘Işık’ ile aynıdır. “ה” Malhut’un özelliğidir ve bizlere diğer tarafın Malhut’taki Işığı yuttuğunu söyler.
Diğer tarafın kendine ait Işığı çekme araçları olmadığından, gelip bizim Işığımızı almak ister.
Vücut bilincini, Işığa diğerlerinin faydasına hareket etmeden yönlendirmek ve sadece kendi kişisel arzularını tatmin etmek, putlara ibadet etmek ile eştir. Tikkun Olam’ın (Dünya’nın düzeltilmesi) sonucu, diğer tarafın ve olumsuzlukların dünyadan kaldırılmasıdır.
Zeharya 13:2
“וְאֶת-רוּחַ הַטֻּמְאָה, אַעֲבִיר מִן-הָאָרֶץ”
“ve saf olmayan ruhu ülkeden çıkaracağım.”
Bu dünyada yaşanılan yaşamın süreci, bizi egoyu ve herşeyi sadece kendimiz için düşünme ve alma arzusunu ortadan kaldırmaktır, böylece bu dünyaya (Olam Aze’ye) hiçbir kölelilik bağlantısı olmayan saf bir ruhla veda edebiliriz.
Bu geçici hayatımızda ruh için çalışmalı ve bedeni de bizim için çalışır hale getirmeliyiz. Yaşlandıkça vücudun yakında gideceğini fark etmeye başlıyoruz ve hayata asılacak bir şey arıyoruz. Bu sayede, ölümsüz güce, A-şem’e bağlanarak ölümsüzlüğe dönüyoruz.
Yahudi’nin mezar taşında, ת.נ.צ.ב.ה. ( Tee Nişmato Tserura Bitsror Ahayim ) harfleri yazılıdır, bunun anlamı, “Ruhu yaşayanlara eklensin” olan kelimelerin baş harfleridir. Burada yaşayanlarla, Son Kurtuluş zamanında yeniden dirilecek olanlar kastedilmektedir.
Vücut dinlenmeye bırakılır, bu da kişinin fiziksel kısmını doğaya geri döndürdüğü anlamına gelir. Bu durumda ruh özgürdür ve tek arzusu yeniden dirilmek ve dünyadaki ışığın bütünüyle açığa çıkmasından zevk almaktır.
Servetinin T-anrı’dan geldiğini bilen, bu bilince sahip olan, sahip olduğu paranın, ona başkaları için daha fazlasını yapması adına verildiğini bilenlerin paraya sahip olmaları harika bir şeydir. Aksini düşünürse, o zaman bir putperesttir ve ruhunun tekrar diriliş ve son kurtuluş hakkı olamaz. Tüm enerjiyi kendisi için saklarsa, o bir putperesttir.
זרה, ‘yabancı’ kelimesi ve “diğer”, זהר ‘Zoar’ ile aynı harflere sahiptir. Rabi Şimon, Zoar’ı bizler için diğer tarafı kırmak ve Işık’a odaklanmak adına bir araç olarak hazırladı. Bu, Yaşam Yolu’nda kalmak ve yeniden dirilişe, ölümsüzlüğe hak kazanmak için tek yoldur.