İbranice çeviri:
5. מִשּׁוּם כָּךְ, בִּטְחוּ בַה’ עֲדֵי עַד, שֶׁהֲרֵי מִשָּׁם וּלְמַעְלָה מָקוֹם טָמִיר [הוּא] וְגָנוּז הוּא, שֶׁלֹּא יָכוֹל לְהִתְדַּבֵּק. מָקוֹם הוּא שֶׁמִּמֶּנּוּ יָצְאוּ וְהִצְטַיְּרוּ הָעוֹלָמוֹת, זֶהוּ שֶׁכָּתוּב כִּי בְיָהּ ה’ צוּר עוֹלָמִים. וְהוּא מָקוֹם גָּנוּז וְסָתוּם, וְעַל זֶה בִּטְחוּ בַה’ עֲדֵי עַד. עַד כָּאן יֵשׁ רְשׁוּת לְכָל אָדָם לְהִסְתַּכֵּל בּוֹ, מִכָּאן וָהָלְאָה אֵין רְשׁוּת לְאָדָם לְהִסְתַּכֵּל בּוֹ, שֶׁהֲרֵי הוּא גָּנוּז מֵהַכֹּל, וּמִי הוּא יָהּ? יְהֹוָה. שֶׁמִּשָּׁם הִצְטַיְּרוּ כָּל הָעוֹלָמוֹת, וְאֵין מִי שֶׁעוֹמֵד עַל אוֹתוֹ מָקוֹם.
6. אָמַר רַבִּי יְהוּדָה, הַכָּתוּב מוֹכִיחַ עָלָיו, שֶׁכָּתוּב (דברים ד) כִּי שְׁאַל נָא לְיָמִים רִאשׁוֹנִים וְגוֹ’. עַד כָּאן יֵשׁ רְשׁוּת לְאָדָם לְהִסְתַּכֵּל, מִכָּאן וּלְהָלְאָה אֵין מִי שֶׁיָּכוֹל לַעֲמֹד עָלָיו.
Devarim 4:32
“כִּי שְׁאַל-נָא לְיָמִים רִאשֹׁנִים אֲשֶׁר-הָיוּ לְפָנֶיךָ, לְמִן-הַיּוֹם אֲשֶׁר בָּרָא אֱלֹהִים אָדָם עַל-הָאָרֶץ, וּלְמִקְצֵה הַשָּׁמַיִם, וְעַד-קְצֵה הַשָּׁמָיִם: הֲנִהְיָה, כַּדָּבָר הַגָּדוֹל הַזֶּה, אוֹ, הֲנִשְׁמַע כָּמֹהוּ”
Çünkü haydi, senden önceki, T-anrı’nın yeryüzü üzerinde insanı yarattığı günden itibaren olmuş eski zamanları ve gökyüzünün [bir] ucundan gökyüzünün [diğer] ucuna kadar [olan her şeyi] araştır: Böylesi büyük bir şey olmuş ya da benzeri duyulmuş mu?”
Zoar, “eski zamanları” Yaradılış sürecini temsil eden Zeir Anpin’in altı sefirotunun özelliği olarak açıklıyor. Kabala bizlere her Sefiranın da kendine ait alt 10 sefirotunun olduğunu öğretir. Zoar, bizlere Hesed’den Malhut’a kadar olan yedi sefirota bağlanabileceğimizi söyler ancak üstte yer alan üç sefirotu Keter – Hohma ve Bina’yı bizim anlamamıza mümkünat yoktur. Bu üç sefirot A-şem dört harfli Y-Ke-V-Ke isminin, YH יה harfleri ile belirtilir.
Bizler Hesed’e ait olan Keter – Hohma ve Bina sefirotlarını ya da altında yer alan diğer sefirotlardan herhangi birisini dahi anlayamayız çünkü üstte yer alan ve altındaki tüm seviyeleri çalıştıran üç sefirot Sonsuzluğun Işık’ını tutar ve durdurur.
Devarim 29:28
“הַנִּסְתָּרֹת–לַיהוָה, אֱלֹהֵינוּ; וְהַנִּגְלֹת לָנוּ וּלְבָנֵינוּ, עַד-עוֹלָם–לַעֲשׂוֹת, אֶת-כָּל-דִּבְרֵי הַתּוֹרָה הַזֹּאת.”
“Gizli şeyler T-anrımız A-şem’indir; ancak bariz olanlar, bu Tora’nın tüm sözlerini uygulamak üzere ebediyen bizim ve çocuklarımızındır!.”
İbranice gizlenmiş kelimesinden sonra ’ ‘הַנִּסְתָּרֹת–לַיהוָה’ şu harfleri görüyoruz יה YH (üst üç sefirayı temsil eden harfleri). Bariz olanlar (ifşa olanlar) kelimesinde de ‘וְהַנִּגְלֹת ’ Zeir Anpini temsil eden Vav harfini ו V görüyoruz.
Üstte yer alan üç sefirot bizlerden gizlenmiştir çünkü onlar, altlarında yer alan tüm seviyeleri çalıştıran Sonsuz olanın Işığını barındırırlar. Onu görmek ya da anlamak tıpkı onu kontrol etme kabiliyetine sahip olmak gibidir ve bu bizlere, yaratılmış olan varlıklar olarak mümkün değildir. Beynimize bazı eylemeleri yerine getirmek için emir vermemiz mümkün değildir. Bizler alt seviyelerdeyken üst seviyelerdeki üç sefirottan destek alabilmek için inancımız olabilir ve bazı eylemler gerçekleştirebiliriz ancak onu kontrol etmemiz mümkün değildir.
Çok büyük inanca sahip olabilir ve eylemlerimizle bir kap inşa edebiliriz ancak üst seviyelerden Işık, ancak Sonsuz olan Işık ona aşağıya bize akmasına izin verirse gelebilir. Sonsuz olan bizim anlayışımızın ötesindedir ve ona ancak inançla bağlanabiliriz.