İbranice çeviri:
10. שָׁנִינוּ, אָמַר רַבִּי אַבָּא, הַלֵּב רוֹאֶה, שֶׁהָיָה יַעֲקֹב בְּמִצְרַיִם אֵין נְבוּאָתוֹ מְעֻלָּה. [שֶׁהָאָרֶץ שְׂנוּאָה]. אֶרֶץ גְּדוֹלָה.
11. בֹּא רְאֵה, לֹא זָכָה לְבָרֵךְ אֶת אֶחָד מִבָּנָיו וְלֹא הָיְתָה בְּיָדוֹ רוּחַ לְבָרֵךְ אֶלָּא בְּמִצְרַיִם, כְּשֶׁבֵּרַךְ אוֹתָם כָּל אֶחָד וְאֶחָד בְּסוֹד, וְסוֹד – (בראשית מב) וַיַּרְא יַעֲקֹב כִּי יֵשׁ שֶׁבֶר בְּמִצְרַיִם וַיֹּאמֶר יַעֲקֹב לְבָנָיו לָמָּה תִּתְרָאוּ בֹּא רְאֵה שֶׁלֹּא נִתְּנָה הַנְּבוּאָה אֶלָּא לִשְׁבוּרֵי הַלֵּב, כְּמוֹ שֶׁנֶּאֱמַר רְדוּ שָׁמָּה וְשִׁבְרוּ לָנוּ מִשָּׁם וְנִחְיֶה וְלֹא נָמוּת.
Bereşit 42: 1-2
“…וַיֹּאמֶר–הִנֵּה שָׁמַעְתִּי, כִּי יֶשׁ-שֶׁבֶר בְּמִצְרָיִם; רְדוּ…”
“Yaakov Mısır’da erzak (שֶׁבֶר) bulunduğunu öğrenmişti. Yaakov, oğullarına “Neden kendinizi gösteriyorsunuz?” dedi. “Mısır’da erzak bulunduğunu duydum” diye açıkladı. “Oraya inin (רְדוּ) ve bize oradan erzak satın alın. Yaşayalım ve ölmeyelim”.
Zoar, Yaakov’un Mısır’da Işık açığa çıkarmak için büyük fırsatının olduğunu gördüğünü ve hiç düşünmeden oğullarını önden gönderdiğini açıklar. Zoar, שֶׁבֶר kelimesinin Yaakov’un Mısır’da deneyimleyeceği kalp kırıklığını ima ettiğini belirtir. Bu kelime genellikle “tahıl” ya da “mısır” olarak tercüme edilir çünkü Mısırlılar yedi bereketli sene boyunca tahıl toplamışlardı. Kelime anlamı olarak aslında “kırık” anlamına gelir.
Yeşayau 57:15
“וְאֶת-דַּכָּא, וּשְׁפַל-רוּחַ, לְהַחֲיוֹת רוּחַ שְׁפָלִים, וּלְהַחֲיוֹת לֵב נִדְכָּאִים.”
“ve aynı zamanda onunla, pişman olan ve düşük ruh seviyesinde olanla, düşük olanın ruhunu canlandırmak için, ve pişman olanın kalbini canlandırmak için”
Yaakov’un kalbi kırılmıştı çünkü oğlu Yosef’e olan o önemli bağlantısını kaybetmişti. Mısır’a, daha düşük bir seviyeye indiğinde, kırılmış olan kabı, Işık’a olan daha büyük özlemini, eksikliğini ifade etti. Sonrasında Işık, kabını doldurabilecek ve onu daha yüksek seviyelere yükseltebilecek ve buradan Peygamberlik öngörülerinde bulunabilecekti.
Ders: Kaplarımıza, daha yüksek derecede Işık çekebilmek ve tatminlik duygusunu sağlayabilmek için önce kabımızı “kırık” seviyesine indirmemiz gerekir. Bunun anlamı, kabımızın kendine ait istediği hiçbirşeyi kalmayıp sadece ve sadece Işık’a, maneviyata ve iyilikler yapmaya, paylaşmaya arzu duymasıdır.
Kişinin kalbi ve zihni, Işık için yaratacağı kaplar için elindeki araçlarıdır. Saf olmayan bir kaba gelecek olan Işık, çok düşüktür ve aynı zamanda Negatif tarafın yargılamaları ve ortaklığıyla bozulmuştur.
Saf bir kap inşa etmek için kişi kırık kalple bir fakir (parasal olarak değil manevi olarak kendini egosundan arındırarak alçaltmış seviyede) olarak gelmeli ve diğerlerinin faydasına hareket etmek üzere hayatına Işık gelmesi için yalvarmalıdır.