İbranice çeviri:
2. כְּשֶׁרָצָה לִבְרֹא אָדָם, אָמְרָה הַתּוֹרָה לְפָנָיו: אִם הָאָדָם יִבָּרֵא וְאַחַר כָּךְ יֶחֱטָא וְאַתָּה תָּדוּן אוֹתוֹ, לָמָּה יִהְיוּ מַעֲשֵׂי יָדֶיךָ לְחִנָּם, שֶׁהֲרֵי לֹא יוּכַל לִסְבֹּל אֶת דִּינְךָ? אָמַר לָהּ הַקָּדוֹשׁ בָּרוּךְ הוּא: הִנֵּה תִּקַּנְתִּי תְשׁוּבָה טֶרֶם שֶׁבָּרָאתִי אֶת הָעוֹלָם. אָמַר הַקָּדוֹשׁ בָּרוּךְ הוּא לָעוֹלָם בְּשָׁעָה שֶׁעָשָׂה אוֹתוֹ וּבָרָא אֶת הָאָדָם, אָמַר לוֹ: עוֹלָם, עוֹלָם, אַתָּה וְחֻקּוֹתֶיךָ לֹא יִתְקַיְּמוּ אֶלָּא עַל הַתּוֹרָה. וּמִשּׁוּם כָּךְ בָּרָאתִי בְךָ אֶת הָאָדָם, כְּדֵי שֶׁיִּתְעַסֵּק בָּהּ, וְאִם לֹא – הֲרֵינִי מַחֲזִירְךָ לְתֹהוּ וָבֹהוּ, וְהַכֹּל בִּשְׁבִיל הָאָדָם קַיָּם. זֶהוּ שֶׁכָּתוּב (ישעיה מה) אָנֹכִי עָשִׂיתִי אֶרֶץ וְאָדָם עָלֶיהָ בָּרָאתִי. וְהַתּוֹרָה עוֹמֶדֶת וּמַכְרִיזָה לִפְנֵי בְּנֵי אָדָם כְּדֵי שֶׁיִּתְעַסְּקוּ וְיִשְׁתַּדְּלוּ בָהּ, וְאֵין מִי שֶׁיַּרְכִּין אָזְנוֹ.
Mişle 8:30
“וָאֶהְיֶה אֶצְלוֹ, אָמוֹן: וָאֶהְיֶה שַׁעֲשׁוּעִים, יוֹם יוֹם; מְשַׂחֶקֶת לְפָנָיו בְּכָל-עֵת”
“Sırdaş olarak O’nunlaydım. Tıpkı usta bir işçi gibi. Her gün bir zevk kaynağı, her zaman O’nun sevinciydim.”
Zoar, bizlere Kutsal Olan Mübarektir O’nun bu dünyayı yaratmak istediğinde, Tora’ya bakarak hareket ettiğini ve Yaradılış sürecini bu şekilde tamamladığını söylemektedir. Bir ustanın işini yaparken kullandığı bir el aleti gibi, Tora’da A-şem’in dünyayı yaratırken, elindeki el aletiydi.
A-şem, işine başlamadan önce, Tora ona sordu: İnsan yaratıldığında hemencecik günah işleyecekse o zaman neden gereksiz yere bu işi yapacaksın. Çünkü senin yargın çok güçlüdür. A-şem, Tora’ya bunun için, Yaradılıştan önce Teşuva’nın gücünü yaratmış olduğunun cevabını verir. Ve eğer insan günah işlerse, Teşuva yapabilecektir ve A-şem’de insanın günahlarını silecektir.
A-şem, dünyayı ve insanı yarattığında, dünyaya şöyle dedi : Sen ve tüm doğa, Tora’ya bağlı olarak yaratıldınız ve ben de insanı Tora ile ilgilenmesi için yarattım ve eğer Tora’sını çalışmazsa ben de seni (dünyayı) tekrar kaos durumuna (Tou Vavou) geri döndüreceğim.