“Zamanlar” Moed bölümü olan Hod Sefirası’nın yerindendir. Ondan (Pesahim 12A)’da geçen “dördüncünün hepsini yiyoruz, beşincinin hepsini asmasına izin veriyoruz ve altıncının başında yakıyoruz.” bahsedilir. הוד Hod kelimesinin harflerinden 6 – ו ; ד- 4 ; ה – 5, Rabi’lerin bu pasuğuna atıfta bulunulmuştur. “Depo” Naşim bölümü olan orta sütundan (Tiferet)’den gelir. “Kurtuluş” Netsah (zafer, sonsuzluk) Gevurah (kuvvet) tarafında olan yerden gelir. Komşusuna zarar verenlere tüm yargı oradan gelir. “Bilgelik” Hesed (iyilik) tarafındandır, bilge olmak isteyen güneye yaslanır ve bu Kedoşim’in bölümüdür. Ve onunla birlikte Netsah da vardır (zafer, sonsuzluk), dediğimiz gibi, “sonsuzluk için hoşluk sağ elinizde” (Teilim 16:11). “Bilgi” Taharot (aile saflığı) bölümüdür. Ve bunlar, Mişna’nın, merhametten yargılamaya ve yargıdan merhamete dönen yanan kılıcın sırrında yer alan altı bölümüdür.
A-şem korkusundaki yedinci seviye; (Mişna’nın Rabileri A-şem korkusu olanlar hakkında şöyle söylemişlerdir) eksik olan hiçbir şeyleri yoktur yazıldığı gibi, “A-şemden korkun siz kutsallar, çünkü ondan korkanlar için eksik olan hiçbir şeyleri yoktur” (Teilim 34:10). Haklarında, “Gereksiz yere kendine saklayan, sonunda daha azı ona kalır” (Mişle 11:24) denilenlerden olmayın. Ve eğer Tora’nın bir ustasıysa, Tora’da eksik olanlardan olmamalıdır. Çünkü Tora olmadan A-şem korkusu olmaz, denildiği gibi “Günahtan korkan cahil yoktur.” (Pirke Avot 2:5). Tıpkı korkusuz Tora olmadığı gibi, Tora’sız da korku yoktur. (Ve evinizde herhangi bir eksiklik olmayacak) (diğer versiyon: Mişna’nızda). Ruhunuzda eksiklik olmayacak ve iyiliklerinizde eksiklik olmayacak. Mişna’nın Rabilerinin (Midraş Reiş Eha Rabti) belirttiği gibi, Tora’dan veya iyi hareketlerinden yoksun olan dışında yoksun veya fakir kimse yoktur. Beden, insanın elinin eseridir. (kişi, anne ve babasından bedenine – A-şem’den ruhuna sahip olur). Yaptığı eylemleri A-şem’in eylemleri olmadığı için bundan daha büyük eksiklik yoktur. Yazıldığı gibi, “Evi (bedeni) A-şem yapmadıysa o zaman onu boşuna yaptılar” (Teilim 127: 1). Bu, kutsal tapınağın yıkılmasına neden olan şeydi, çünkü bu A-şem’in işi değildi.