İbranice çeviri:
2. כְּמוֹ זֶה הַשָּׁמַיִם לֹא נָתְנוּ כֹחוֹת לָאָרֶץ עַד שֶׁבָּא אָדָם. זֶהוּ שֶׁכָּתוּב (בראשית ב) וְכֹל שִׂיחַ הַשָּׂדֶה טֶרֶם יִהְיֶה בָאָרֶץ וְכָל עֵשֶׂב הַשָּׂדֶה טֶרֶם יִצְמָח כִּי לֹא הִמְטִיר ה’ אֱלֹהִים עַל הָאָרֶץ וְאָדָם אַיִן לַעֲבֹד אֶת הָאֲדָמָה. נִסְתַּתְּרוּ בָהּ כָּל אוֹתָם תּוֹלָדוֹת וְלֹא הִתְגַּלּוּ, וְהַשָּׁמַיִם הִתְעַכְּבוּ, שֶׁלֹּא הִמְטִירוּ עַל הָאָרֶץ מִשּׁוּם שֶׁאָדָם אַיִן, שֶׁלֹּא נִמְצָא וְלֹא נִבְרָא, וְהַכֹּל הִתְעַכֵּב בִּגְלָלוֹ. כֵּיוָן שֶׁנִּרְאָה אָדָם, מִיָּד הַנִּצָּנִים נִרְאוּ בָאָרֶץ, וְכָל הַכֹּחוֹת שֶׁנִּסְתְּרוּ, הִתְגַּלּוּ וְנִתְּנוּ בָהּ.
3. עֵת הַזָּמִיר הִגִּיעַ, שֶׁהִתְתַּקֵּן תִּקּוּן הַתִּשְׁבָּחוֹת לְזַמֵּר לִפְנֵי הַקָּבָּ”ה מַה שֶּׁלֹּא נִמְצָא עַד שֶׁלֹּא נִבְרָא אָדָם. וְקוֹל הַתּוֹר נִשְׁמַע בְּאַרְצֵנוּ, שֶׁהֲרֵי [זֶה] [כָּל] דָבָר שֶׁל הַקָּדוֹשׁ בָּרוּךְ הוּא [ד”א שֶׁעָשָׂה] הַקָּבָּ”ה שֶׁלֹּא נִמְצָא בָּעוֹלָם עַד שֶׁנִּבְרָא אָדָם. כֵּיוָן שֶׁנִּמְצָא אָדָם, הַכֹּל נִמְצָא.
Zoar, insan yaratılmadan önce her şeyin donmuş bir durumda olduğunu açıklar. Her şey tüm güçleriyle birlikte var oldu ama aktive edilmedi. Toprak ve ağaçlar meyve vermediler ve doğanın döngüsü beklemeye alındı. Her şey “donmuş” ve “sessiz” konumunda gibiydi. İnsan sahneye geldiğinde doğanın bütün güçleri harekete geçti ve ses dünyada ortaya çıktı.
Şir Aşirim (Şarkıların Şarkısı) 2:12
“הַנִּצָּנִים נִרְאוּ בָאָרֶץ, עֵת הַזָּמִיר הִגִּיעַ; וְקוֹל הַתּוֹר, נִשְׁמַע בְּאַרְצֵנוּ”
“Çiçekler yeryüzünde belirir, şarkı söyleme zamanı gelmiştir ve kaplumbağanın sesi topraklarımızda duyulur.”
“Şarkı söyleme zamanı gelmiştir”in anlamı insan dünyada olduğu an Yaratan’a bağlanmanın bir yolu olduğu ve doğanın tüm güçlerinin sesi kullandığı anlamına gelmektedir.
Zoar, insanı “konuşan” ‘מדבר’ (medaber) olarak tanımlayarak tüm canlılar ile insan arasında bir ayrım yapar. İnsanın sesi, bu dünyada harekete geçmek ve yaratmak için manevi bağlantı kurabilen sestir. Açıktır ki, A-şem her canlının sesini duyar, ancak sadece insan, sözleriyle güçler yaratabilir.
A-şem, Adam’ın bütün canlıları adlandırmasını bekledi ve ona hepsini kontrol etme gücünü verdi.
Bereşit 2:19 “T-anrı tüm vahşi hayvanları ve gökyüzünün tüm kuşlarını topraktan şekillendirmişti. [Şimdi] Her birine ne isim vereceğini görmek için [onları] Adam’a getirdi. Adam her canlıya ne isim verdiyse, onun ismi öyle kalacaktı.”
Ağzımızla söylediğimiz her kelime yaratıcı bir güçtür. Gelin ağzımızdan çıkan her kelimeyi dikkatlice kullanalım ve hayatımızı bilgece adlandıralım.