Behukotay Peraşası’nda 49 bela ve 20 beraha(olumlu dua) okuruz. Ki Tavo Peraşası’nda ise bir öncekinin iki katı olan 98 bela ve çok daha az beraha okuruz. Şu anda Devarim Kitabı’nda olduğumuzdan, bunun Malhut’un özelliği olduğunu ve herşeyin burada gerçekleştiğini biliyoruz. Moşe’nin önümüze koymuş olduğu koşul bellidir :
Devarim 28:58
“Eğer bu Tora’nın bu kitapta yazılı olan tüm sözlerini, bu Saygın ve Heybetli İsim’e – T-anrın A-şem’e – korku duymak üzere gözetip uygulamazsan,”
59: T-anrı sana yönelik darbeleri ve soyuna yönelik darbeleri tahayyül sınırının ötesine taşıyacak. [Bunlar] Muazzam ve esaslı darbeler, habis ve esaslı hastalıklar [şeklinde tezahür edecek]
60: Mısır’daki o karşılarında dehşete düşmüş olduğun tüm hastalıkları sende [belirecek şekilde] geri getirecek ve [bu hastalıklar] sana yapışacak
61: Bu Tora kitabında yazılı olmayan her türlü hastalığı ve her türlü darbeyi de, sen imha olana kadar T-anrı senin üzerine musallat edecek.
62: Gökyüzünün yıldızları kadar olacak iken az sayıda insan kalacaksınız – [hepsi] T-anrın A-şem’in Sözü’nü dinlemediğin için!
63: T-anrı size iyilik yaparken ve sizi çoğaltırken sizin için nasıl sevinç duyduysa, T-anrı aynı şekilde, [düşmanlarınızı da] sizi yok ederken ve sizi imha ederken sizinle ilgili sevindirecek ve miras edinmek üzere gelmekte olduğun toprağın üzerinden sökülüp atılacaksınız.
64: T-anrı seni yeryüzünün bir ucundan yeryüzünün diğer ucuna kadar tüm halkların içine saçacak ve orada başkalarının, ne senin tanıdığın ne de atalarının [tanıdığı] ilahlarına hizmet edeceksin – ahşap ve taş.
65: O ulusların içinde de sükûn bulmayacaksın ve ayağının tabanı rahat görmeyecek. T-anrı sana orada ürkek bir kalp, hasret ve ıstırap verecek.
66: Hayatın hep şüphede olacak. Gece – gündüz korku duyacaksın ve yaşamına güven duyamayacaksın.
Devarim 28:67
“Kalbinde duyacağın korku ve gözlerinle göreceğin [berbat] manzara yüzünden, sabah vaktinde “Keşke akşam olsa” diyeceksin ve akşam vaktinde “Keşke sabah olsa” diyeceksin.”
Gelecekte yaşanacak olan korkular ve kaos oldukça korkutucu olacak ve insanlar sabahtan akşama kadar korku içinde yaşayacaklar ve o günü yaşayarak tamamlayabileceklerinden emin olamayacaklar.
Vayehi Peraşası’nda Zoar, bu pasuğu getirir ve kendi gölgemizi kontrol edip, manevi bedenimizin kusurlu olup olmadığını ve gelecek yıl hayatta olabilecek ya da olamayacağımızı anlayabileceğimizi anlatır.
Oşana Raba gecesi, karar açıklanmadan ve geleceğimiz belirlenmeden önce düzeltme yapmak için son şansımızdır. Bu Son Kurtuluş’un yönüdür. Zoar bize bazı insanların gölgelerini kontrol etmeleri veya gelecekleri için endişelenmeleri gerekmediğini söyler. Bu insanlar her zaman Işıkla birlikte olup her gün sonlarıymış gibi davranırlar. Tora’nın yasalarını takip ederler ve kendilerini ruhsal olarak temizlerler.
Ders: Dünya ciddi bir kaosa giriyor ve sadece Tora’ya ve A-şem’e bağlı olanlar hayatta kalmak için daha iyi bir şansa sahipler.
Zeharya 13:8
וְהָיָה בְכָל-הָאָרֶץ, נְאֻם-יְהוָה, פִּי-שְׁנַיִם בָּהּ, יִכָּרְתוּ יִגְוָעוּ; וְהַשְּׁלִשִׁית, יִוָּתֶר בָּהּ
“Bütün ülkede A-şem ilan etti, üçte ikisi kesilip yok olacak ve üçte biri hayatta kalacak.”
Zeharya 13:9
Ve bu üçüncüsünü ateşe koyacağım ve onları gümüşü rafine eder şekilde rafine edeceğim ve onları altının test edildiği gibi test edeceğim. Adımı çağıracaklar ve ben de cevaplayacağım. ‘Onlar benim halkım’ diyeceğim; ve “A-şem benim T-anrım” diyecekler”
Neden tüm bu süreç ve acı diye soracak olabilirsiniz ve cevap da basittir. Ki Tavo Peraşası’ndaki bela sayısı 98’dir ve “saf” anlamına gelen ‘צח’ kelimesinin sayısal değeri ile aynıdır. Lanetlerden kaçınmanın panzehiri saflaşmaktır. Son Kurtuluş, ölümsüzlüğün Işığını getirecektir. Bu ışık saf ve güçlü bir kap gerektirir. Bu ışığı taşıyabilme kabiliyetine sahip olmalıdır, aksi halde kap kırılacaktır. A-şem bize Tora’yı verdi ve Zoar’ın üstünden yaptığımız çalışmalarla kaplarımızı ölümsüzlüğün müthiş Işığı için hazırlıyoruz. Tek yapmamız gereken A-şem’in manevi sistemini takip etmek ve olumsuzluklarımızı temizlemektir.