Ki Tavo Peraşası, T-anrı’nın bize miras olarak vermiş olduğu topraklara girdiğimizde neler yapacağımızı söylüyor. Yapmamız gereken ilk şeylerden biri, çalışmamızın ilk meyvelerinden Kutsal Tapınak’taki Koen’e getirmek ve ona şöyle demektir.
Devarim 26:3
“O günlerde [görevli] olacak olan Koen’e geleceksin ve ona “Bugün T-anrın A-şem’in [onuruna] teyit ediyorum ki T-anrı’nın, bize vereceğine dair atalarımıza yemin etmiş olduğu Ülke’ye gelmiş bulunuyorum”
Zoar bizlere bunun Koen’in duasına bağlantı yapmak olduğunu açıklıyor. Bu bağlantı, “כה” “Ko” kelimesinin merhamet özelliğinden gelir. Bunun kökü de şu pasuktadır:
Bamidbar 6:23
דַּבֵּר אֶל-אַהֲרֹן וְאֶל-בָּנָיו לֵאמֹר, כֹּה תְבָרְכוּ אֶת-בְּנֵי יִשְׂרָאֵל: אָמוֹר, לָהֶם
“Aaron’a ve oğullarına şöyle konuş : “Bene Yisrael’i şu şekilde mübarek kılacaksınız – onlara [şöyle] diyerek :”
“כה” “Ko” kelimesi bizler için kutsanmamızın(nimetlerimizin – bereketin) kökü olan, Malhut’taki Şehina’yı temsil eder.
Ders: Yaptığımız işin meyvesinden Koen’e getirmek ve Işık ile olan bağlantımızı ilan etmek hayatımıza nimetleri, berahaları, kutsanmaları getirir. Berahalarımızı başkalarıyla paylaşmazsak yaşamımızdaki akışını sınırlandırmış ve durdurmuş oluruz. Bu, Koen’e meyve getirme eylemi, Kutsal Tapınak zamanında Şavuot Bayramı’nda yapılırdı. Şavuot, üç büyük bayramın üçüncüsüdür (Pesah, Sukot ve Şavuot) ve Işığı dünyaya getiren Merkez sütununun yönüdür. Hayatınızdaki kutsamaların akışını korumak için Tora’yı çalışın, çalışmalarınızı paylaşın, tsedaka verin ve manevi bağlantılar kurmaya devam edin.