Dua süreci, bilgelerimiz tarafından ruhsal olarak aşağılardan yukarı seviyelere yükselmemize, ışığı ve kabı birleştirmemize ve ardından ışığı aşağı çekmemize yardımcı olacak şekilde tasarlanmıştır.
Dua etmeden önce, zihinlerimizde, Yaşam Ağacı’nın ve Dört Dünyalar’ın (Eylem עשיה , Şekil Alma יצירה , Yaratılış בריאה, Ortaya Çıkma אצילות) yapısına sahip olmamız gerekir.
Amida duasından önceki bu süreç bizleri Eylemin alt dünyası Malhut’tan, Ortaya Çıkma Atsilut, Hohma dünyasına yükseltir. Amida duası sırasında,
A-şem’in, alt ismini אדני ADNY ve üstsel ismini יהוה Y-Ke-V-Ke birleştirmek için dört kez eğiliriz. İlk eğilmemizde bu isimlerin ilk iki harflerini birleştiririz ve sonraki eğilmelerimizde de iki ismin harfleri sırayla birleştirilirler:
Dualara, Amen şeklinde yanıt verdiğimizde de üst ismin ve alt ismin birleşmesini sağlarız. Ve bu bizlere, yaşamlarımızda ve etrafımızda Işığı ifşa etmenin fırsatını verir.
Sinagogda Hazan’ın “Baruh ata….” ile başlayan duasını duyunca, her duadan sonra Amen’e cevap vermeye hazırlanmalıyız. Bu fırsatlardan hiçbirini kaçırmak istemeyiz. Beraha(dualardan) önceki kelimeler, kabın yapı taşlarıdır. “Baruh ata…” nın asıl koşulu, ışığı kaba gelmeye davet etmesidir. ” Amen ” yanıtımız da ışığı kaba getirir. Amen kelimesi iki adı temsil eder, birleştirir ve Malhut bu dünya seviyemizdeki ışığı ortaya çıkarır. ‘Amen’, ’91 değerine sahiptir.
Amen derken önümüzde görmemiz gereken isim şekli budur.
Kadiş sırasında söylenen Amen’ler içinse ismin şekli şu şekilde olur.
Burada A-şem’in ismi ilk önce alt ismin ilk harfi ile başlar çünkü Kadiş duanın farklı kısımları arasında köprü görevi görür. Bizlere bir dünyadan diğer bir dünyaya geçmeye yardım eder.