Tikun 51 – 1
Bereşit 1:1
בְּרֵאשִׁית בָּרָא אֱלֹהִי”ם אֵת הַשָּׁמַיִם וְאֵת הָאָרֶץ
“Başlangıçta T-anrı gökleri ve yeryüzünü yarattı.”
אֵת kelimesi ‘the’, ‘ile’ ve ‘ve’ anlamlarını taşıyabilir. İki veya daha fazla kelimeyi birbirine bağlar. Tek başına אֵת ‘in iki harfi Alef Bet’in ilk ve son harfidir ve şimdi Zoar bize pasuktaki ilk אֵת ‘in yirmi iki harfle birlikte Tora’nın tamamını temsil ettiğini açıklamaktadır. Onunla gökler ve yer yaratıldı.
Gökler Kutsal olanın ve üst katların yönüdür, yer ise dişinin ve tohum ve meyve çıkarma kabiliyetini veren kabın yönüdür.
Rabi Şimon oğluna burada ilahi bir sır olduğunu söyler. Her şeyin yaratıldığını ve Y-Ke-V-Ke ismine dayandığını ve ‘Göklerin’ sırrının יה YH ve ‘Yer’in’ וה VH olduğunu açıkladı. Ama o zaman bile insan dünyaya gelene kadar ışık akışı yoktu.
Bereşit 2:5
“וְכֹל שִׂיחַ הַשָּׂדֶה, טֶרֶם יִהְיֶה בָאָרֶץ, וְכָל-עֵשֶׂב הַשָּׂדֶה, טֶרֶם יִצְמָח: כִּי לֹא הִמְטִיר יְהוָה אֱלֹהִים, עַל-הָאָרֶץ, וֶהאָדָם אַיִן, לַעֲבֹד אֶת-הָאֲדָמָה”
“Hiçbir yabani çalılık henüz yeryüzünde değildi ve hiçbir yabani bitki henüz bitmemişti. Çünkü T-anrı henüz yeryüzüne yağmur yağdırmamıştı ve toprağı işleyecek insan yoktu.”
T-anrı, tarlayı (Malhut) yetiştirmek için yağmuru (ışığı) yeryüzüne henüz getirmemişti, çünkü insan henüz onu işlemek için orada değildi.
Bunu anlamak için basit bir örnek verelim: Bir şeyi inşa etmek için gereken güç kaynağına ve araçlara sahip olabilriz, ancak bunu yapacak kimsenin olmaması istenilen sonucu almamızın önünde bekler.
Erkek enerjisi ışığın etkinleştiricisidir, dişi ise üreticisidir. Bunlar bir araya gelmezse hiçbir tohum ve meyve oluşamaz. Aklınızda iyi fikirlerin olması, siz harekete geçene kadar bunların tezahür etmesini sağlamaz.