Tikun 47 – 6
Kutsama, Bina’dan Zeir Anpin’in altı Sefirot’u aracılığıyla Malhut’a gelen ışıktır.
Gelin ve damat evlenmek için bir araya geldiklerinde ‘Kiduşin’ adı verilen bir süreçten geçerler. Bu evliliği kutsal bir düzeye getirir. Damat, Zeir Anpin olarak, Y-Ke-V-Ke adının özelliği için dört köşesinden tutulan bir dua örtüsü olan ‘Hupa’nın altında durur. Bu örtü, şal, gelin ve damadın üzerlerini örter tıpkı Zeir Anpin üstündeki Bina gibi. Gelin, Hupa’nın altında damada katılmak için geldiğinde, Zeir Anpin ve Malhut’u tek olarak birleştirmek için onun etrafında yedi kez döner.
Bir sonraki adım, ışığı Bina’dan Malhut’a çeken ve çifti Kutsal Evlilikte birleştiren yedi kutsama dualarıdır. Kutsal Ari’nin dediği gibi yüzük, dışı kare, içi daire şeklinde olmalıdır. Bu bizi Malhut’un boyutsal dünyasından ve Y-Ke-V-Ke Sisteminden sonsuza bağlar.
Birçok insan, ruh eşinin kim olduğuna ve amacına dair bozuk bir kavram nedeniyle gerçek ruh eşlerini bulamıyorlar. Geçmiş zamanlarda ve bazı kültürlerde şimdiye kadar, ebeveynler çocuklarının evliliklerini ayarladılar. Günümüzde, Tikun süreci bizi evlenmeden önce farklı ilişkilere yönlendiriyor. Zoar bize, çocuk doğmadan önce bile T-anrı’nın onun kiminle evleneceğini eşleştirdiğini öğretir. Farklı zamanlarda ve farklı ebeveynlerden ayrı ayrı doğarlar. Çoğu durumda erkek dişiden önce dünyaya iner. Önünde beklemekte olan [manevi çalışmalara] işe bir ‘önceden başlaması’ gerekmektedir.
Kendisi için eşleştirilen eşe kavuşma hakkına sahip olamamışsa, yani doğru ıslah yolunda değilse, ruh eşi kendisi hazır olana kadar veya hiç olmayana kadar bir başkasına verilir.
Bereket ve kutsamalar onlara bir araya geldiklerinde gelir. Bereşit 1:27 “Onları erkek ve dişi olarak yarattı. ” ve 1:28’deki aşağıdaki sözler “Ve T-anrı onları kutsadı” dedi.
Ruhlar, evliliğin kutsallığına girdiklerinde, ruhları yeniden birleştirmek için tek beden olmaları gerekir. Bereşit 2:24 “ve tek beden olacaklar…” Kutsal Evliliğin kutsamasının yaşamlarında devam etmesi için ruhlarını taşıyan bedenleri birleştirmeleri gereklidir. Bu nedenle Zoar, “BİR ÇİFTİN HER BİRLEŞMESİ BİR DÜNYA OLARAK KABUL EDİLİR” der.
Bir kadın, ruh eşinin ruhsal ve ıslah yolunda olması için dua etmelidir. Ancak o zaman hayata devam etmek ve Tikun’larını gerçekleştirmek için tanışıp evlenebilirler.
Kutsal Ari bize kadının reenkarnasyonunun ve bu dünyadaki yaşam sürecinin doğrudan ruh eşiyle ilişkili olduğunu söyler. Her evlenen çift ruh eşi olmayabilir ama Tikun süreci onları bir araya getirmiştir.
Birbirlerine bağlanırlarsa, T-anrı ruh eşinin ruhunun bir kısmını kocaya aktarır. Bu, ruhların doğal düzenini değiştirmeyi gerektirdiği için bilgeler, “T-anrı için ruhları eşleştirmek, Kızıldeniz’in ayrılması kadar zordur” demişlerdir.