Tikun 25 – 2
Zoar bize havanın akciğerlere Tora’ın beş kitabı gibi beş ‘kanat’ yoluyla girdiğini öğretir. Yenilmek üzere kesilebilecek olan saf hayvanın kaşerut kurallarına uygun olarak yenebilmesi için ciğerlerinin kusursuz olması gerekir. Akciğerler, bizi ayakta tutan Yaratıcı’nın yaşam gücüne bağlantıdır. אויר, hava kelimesinin içinde Işık anlamına gelen אור ve 10 Sefirot’un harfi olan Yod, י vardır.
Nefes alırken sadece bizi hayatta tutan gazı solumakla kalmaz, yaşam enerjisini de alırız. Bedenimize giren her şey olumlu ya da olumsuz, yaşam ya da ölüm olabilir. Temiz bir hayvan, duasıyla usulüne uygun olarak kesilse ancak ciğerinde bir leke bulunursa bunun yenmesi kaşerut kurallarına aykırı olur.
Akciğerlerdeki herhangi bir leke, ruhsal bağlantıdaki kusuru temsil eder ve kusurlu enerjiye bağlanmak istemeyiz. Tora tüm dünya için yaşam kaynağıdır, Zoar, Tora’nın bu enerjisini sadece Şabat ve özel günlerde değil her gün açığa çıktığını açıklar.
Sabah uyandığımızda söylediğimiz ilk kelime:
Mode Ani duasının tercümesi:
Sana teşekkür ediyorum yaşayan ve ölümsüz Kralımız, içimizdeki ruhu şefkatle yenilediğin ve bize olan bağlılığın sonsuz olduğu için.
Her gün ruhun yaşam gücüyle olan bağlantısında bir yenilenme olur. Gece yarısından sonra yeni günün ışığı belirmeye başlar ve bu yeni ışığa özel bir bağlantıyla(duayla) bağlanmalıyız. Bunu genellikle sabahları söyleriz ama eğer bir kişi gece boyunca çalışıyorsa gece yarısından sonra söylemelidir. Eğer gece yarısından çok sonra uyuyacaksanız, özel bağlantıyı söylemek için ruhun uykudan uyanmasını bekleyin. Gece uykusu ruhu yaşam gücünün başka bir yönüyle ‘yeniden şarj eder’ ve sabah kutsamasından (Şahrit Duasından) önce gelmelidir.
מוֹדֶה kelimesi, kabı oluşturan Sefira olan Hod’dan gelen מ- הוד ‘tır. Gece uykusu kabı yeniden inşa eder ve ona yaşam enerjisi verir.
Kral için çalışma, מֶלֶךְ, önceki Günlük Zoar’da (#532) açıklandığı gibi, bizi ruhun üç seviyesine bağlar. Işık kuvvetinin beden üzerinde egemen olduğunğ kabul eder.
נִשְׁמָתִי, ‘ruhum’ kelimesi נְשִמָתִי, ‘nefesim’ ile aynıdır. Bu bize ruhun yaşam gücünün nefesle bağlantılı olduğunu anlatmak içindir.
Bu bağlantı tek başına bir ‘kutsama’ değildir çünkü ruhun bir günden diğerine geçişinden ve bir tür ölüm deneyimlemesinden sonra söylenir. Bu durumda, ölüm özelliğini kendimizden uzaklaştırmak için ruhla tekrar bağlantı kurana ve ellerimizi uygun şekilde yıkayana (Netila) kadar Y-Ke-V-Ke’nin adını kullanmayız.
Büyük kabalistlerin yollarını takip etmek iyidir. Uyurken ‘ölümü’ deneyimlememek için gece yarısından önce uyanırlar, gece yarısına kadar Zoar çalışırlar. Sonra yukarıdaki “Mo’De Ani”yi söylerler, ardından ellerini yıkarlar ve sabah kutsamasını okurlar. Ondan sonra daha çok Zoar çalışırlar ve uykuya geri dönerler.