Tikun 22 – 30

Devarim 30:12
“…מִי יַעֲלֶה-לָּנוּ הַשָּׁמַיְמָה …”
“…Kim bizim için göklere çıkıp…”

Bu kelimelerin baş harfleri sünnet anlamına gelen מילה (mila)‘dır.
Son harfler ise יהוה, Y-Ke-V-Ke’dir.

Sünnet penisle, Y-Ke-V-Ke ise ağızla ilgilidir. Onlar ruhsal alemden fiziksel aleme teslim noktalarıdır. Penis, yeni yaşam ve devamlılığın tohumlarını, ağız ise hareketlerin enerjisini ortaya çıkarır. Bedendeki açıklıklar oldukları için, olumsuzluk kapıda pusuda bekler ve kapıdan çıkan ışığı ‘kapmak’ ve bozmak için fırsat bekler. Sünnet, Yılan ile ilk günahtan dolayı erkeğe yapışmış olan ‘kapı’daki olumsuzlukları ortadan kaldırır. Konuşmayı öğrenme süreci, bebeğin ağzından çıkabilecek saf ışığı engelleyen kısıtlamadır, böylece olumsuzluklara sahip olmaz.

Yılan bize yalan söyleme sanatını öğretti ve cinsel arzularımızın peşinden gitmemizi sağladı. Büyük ışık ve yaşam getirebilen kanallar, karanlık ve ölüm de getirebilir.

Bamidbar 19:20
“…כִּי אֶת-מִקְדַּשׁ יְהוָה טִמֵּא ….”
“Çünkü Y-Ke-V-Ke’nin kutsal alanını kirletti”

Vücudumuz ışığın bu dünyada ifade edilmesi için bir araç ve bir tapınaktır. Bu kanalları olumsuzluk için kullanırsak, Y-Ke-V-Ke’den gelen gerçeğin ışığı söner ve karşı taraf kontrolü ele alır. Saf ışığın yerine karanlığı koyan ve hayatımıza kaos getiren yalanları ve yozlaşmayı getirir.

Işığın varlığı veya yokluğu, kişinin yüzünde ve vücudunda gösterilen bir izlenim bırakır.