Günlük Zoar # 451 – Tikunim – Zamanın Sonunun 22 Yöneticisi

Holy Zohar text. Daily Zohar -451.

 

Tikun 21 – 192

Işığın ortaya çıktığı yer olan Malhut’a taş denir. Taşın anlamının harf olduğunu daha önce öğrenmiştik. Sinay Dağı’nda verilen iki tabletin temsil ettiği Tora, ‘taş levhalar’ olarak tanımlanır.
Harfler ve kelimeler Malhut’un yapı taşlarıdır. Onlar, Işığı ortaya çıkaran araçlardır. T-anrı’nın konuşulan sözü dünyayı yarattı ve İbranice harfler bu gücü temsil ederler.

Devarim 25:15
אֶבֶן שְׁלֵמָה וָצֶדֶק יִהְיֶה-לָּךְ, אֵיפָה שְׁלֵמָה וָצֶדֶק יִהְיֶה-לָּךְ–לְמַעַן יַאֲרִיכוּ יָמֶיךָ, עַל הָאֲדָמָה, אֲשֶׁר-יְהוָה אֱלֹהֶיךָ נֹתֵן לָךְ
“Tam ve hilesiz ağırlık taşın olmalıdır; tam ve hilesiz ölçeğin olmalıdır. Bu sayede T-anrın A-şem’in sana vermekte olduğu toprak üzerinde günlerin uzayacaktır.”

Tora, “tam taş…” sözleriyle bizi bu dünyada ışığı tam olarak ortaya koyan kelimeler kullanmaya yönlendirir. Işık, ağzımızdan çıkan her şeye yürekten ve tam bilinçle konuştuğumuzda gelir. Bu şekilde yedi Sefirot ve Hayat Ağacı ile bağlantı kurabiliriz.

“…hilesiz…” orta sütunun yönüdür. Doğrunun yanında olmalıyız ve söylediğimiz her sözün arkasında aklımız ve yüreğimiz olmalıdır, aksi takdirde ‘taş’ ‘eksiksiz’ olmaz ve inşa amaçlı kullanılamaz. Kaba gelen ışık bozulur ve olumsuzluk onu ele geçirir. Bu kurala uyduğumuzda, Tora bize dünyada ‘uzun günler’ vaat eder, bu da daha fazla ışık ve daha fazlasını yapabilme yeteneği anlamına gelir.

İbranice kelimeler, üstteki üç Sefirot’un özelliği olan 3 harflik bir kök etrafında inşa edilmiştir; Keter, Hohma ve Bina ve üç sütun. İbranice’de bir fiili ifade etmek için 7 form vardır ve bunlara בנינים, ‘binalar’ denir. İbranice’nin gücü, Son Kurtuluş zamanında tam olarak ortaya çıkacaktır.

Zefanya 3:9
“כִּי-אָז אֶהְפֹּךְ אֶל-עַמִּים, שָׂפָה בְרוּרָה, לִקְרֹא כֻלָּם בְּשֵׁם יְהוָה, לְעָבְדוֹ שְׁכֶם אֶחָד”
“Çünkü o zaman halklara, tek bir rıza ile O’na hizmet etmeleri için Y-Ke-V-Ke adını çağırabilmeleri için saf bir dil vereceğim.”

İbranice’de dil שפה’dır ve שכינה, Şehina ile aynı sayısal değere sahiptir. Aynı zamanda ‘dudak’ ve sınır çizgisi anlamına gelir. Dil, ruhsal sistemin sınırında ve fiziksel olana bir köprüdür. Saf manevi form olan bir düşünce, ağzımızdan herhangi bir kelime çıkmadan önce var olmalıdır. Bir kelime söylemek için, dudak ve tüm ağız sistemi harekete geçer ve düşünceyi ‘titretir’ ve onu Malhut’ta yaratılışın ilk adımı olarak tezahür ettirir. Uygun kelimeler ışığı Şehina’ya yönlendirir ve ışık devreleri yaratmak ve dünyaları sürdürmek için üst ve alt seviyeleri birbirine bağlar. İbrani dilinin dünyadaki titreşimi olmadan, varlığı sona erecektir.

Tora’da ve Zoar’da çok açık bir şekilde söylenir ki, son kurtuluşta tüm dünya İbraniceyi kullanacak ve Y-Ke-V-Ke’ye bir olarak bağlanacaktır.

Teilim 103:19
יְֽהֹוָ֗ה בַּ֭שָּׁמַיִם הֵכִ֣ין כִּסְא֑וֹ וּ֝מַלְכוּת֗וֹ בַּכֹּ֥ל מָשָֽׁלָה
“Y-Ke-V-Ke tahtını göklere kurdu; ve O’nun krallığı her şeye hükmeder.”

22 harfin בַּכֹּ ifadesi olan Malhut, sonunda hüküm sürecektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.