Tikun 21 – 107

Işığı aşağıdan biz çekmediğimiz zaman, T-anrı’nın ruhu, Ruah רוח, Yona 1:4’te söylendiği gibi yargı ile iner:

“וַיהוָה, הֵטִיל רוּחַ-גְּדוֹלָה אֶל-הַיָּם, וַיְהִי סַעַר-גָּדוֹל, בַּיָּם; וְהָאֳנִיָּה, חִשְּׁבָה לְהִשָּׁבֵר”
“Ama Y-Ke-V-Ke denize büyük bir rüzgar savurdu ve denizde şiddetli bir fırtına çıktı ve gemi kırılmak üzereydi”

Yona’nın hikayesi, ruhun yaşamdaki sürecine bir benzetmedir. Yona görevini yerine getirmek istemedi ve Y-Ke-V-Ke’yi ‘üzdü’. (Sadece bizim algımızda var ama Y-Ke-V-Ke ASLA üzülmez)

Rüyada bir gemi veya deniz aracı görmek ruhunuzu temsil eder. Geminin büyüklüğü ve güzelliği ruhunuzun şu anki durumunu ortaya koyuyor. Kendinizi büyük bir gemiye girerken görüyorsanız, gelecekte ek ışık ve koruma aldınız veya alacaksınız demektir.

Hayatta görevimizi takip etmediğimiz zaman, bu bize yargılamalara neden olur. Biz ışığın gelmesi için gemimizle hazır olduğumuzda, dengeyle bize gelir ve biz hazır değilsek, işimizi desteklemesi amaçlanan ışık, olumsuz taraf olan Klipa’ya gider.

Işığa hazırlığımız ruhun üç seviyesinde, Nefeş, Ruah ve Neşama’da gerçekleşmelidir. Düşüncelerimiz ve zihnimizle ışığın gelip bize rehberlik etmesine açık olmak bu Neşama seviyesidir. Ruah’ın ruh seviyesi olan kalplerimizde, eylemi nasıl yapacağımıza dair rehberlik alırız. Bedenimizle eylemi tamamlarız ve bu Nefeş seviyesidir.

Manevi bağlantılarımız ve sürekli çalışmamız, ışığın dengede gelmesi için gemimizi-kabımızı hazırlar. Aklımızı ve kalbimizi saf tutar ve eylemlerimiz tikun sürecimize sadece iyi sonuçlar getirir.