Önceki Günlük Zoar’dan devam
Zoar, babaları ve büyükbabaları tsadik olan tsadik insanlara acıların neden geldiğini sorar. Aileden gelen ve düzeltmeleri gereken bir tikunları yoksa neden böyle bir fiziksel zorlama sürecinden geçsinler?
Zoar, sırrın, ruhların güneş ve ayın döngüleri sırasında dünyaya gelmesi gerektiğini açıklar. Ay ilk günden itibaren yükselmeye başlar ve 15.günde dolunay haline gelir, daha sonra döngü tamamlanana kadar küçülür ve yeniden yeni bir ay başlar.
Ayın ilk iki bölümünde doğanlar, özellikle ayın ilk Şabat’ından sonra dolunay gününe kadar büyüme enerjisinden etkilenirler. Ayın, 3. ve 4. çeyrek dönemlerinde ayın yavaş yavaş kaybolduğu dönemde doğan ruhlar, 1. ve 2. çeyrekte doğanlara göre daha fazla yargılama yaşarlar.
Bu kural dünyada ruhsal dengeyi oluşturmak için iyi ve kötü insanları etkiler. Hayatı kolay olanlar, sadece kendilerini düşündükleri egolarına yönelik bunun üzerinde daha çok çalışmalı ve aldıkları kutsamaları-nimetleri ihtiyacı olanlarla paylaşmalıdırlar. Hayatlarında daha fazla zorluk yaşayanlar, A-şem’e olan inançların güçlendirmek için çalışmalı ve daha fazla dua etmelidirler. Zoar bize, bir kişiye ne kadar çok yargı gelirse gelsin, yine de onları dualarla iptal edebileceğini söyler.
Dua kitaplarımızın daha derin anlamları hakkında ve bizi farklı ruhsal dünyalardan (çoğul biçimde – bütünün hayrına) dua edebileceğimiz, kendimize ve dünyaya Işık çekebileceğimiz daha yüksek seviyelere götüren ruhsal süreç hakkında öğrenecek çok şeyimiz var.
Zoar, düzenli duaların yerini alacak bir araç değildir, ancak çalışmaları bize daha yüksek seviyelere kısayollar verir ve dualarımızı üst dünyalara taşır.
Ay, Işıktan yoksun yaşayan ve karanlığı hayatımızdan çıkarmak için Işığa bağlanmak için çaba sarf etmemiz gereken bizi temsil eder.
Ayın sürekli ışıkla dolu olacağı ve hiçbir eksiklik yaşamayacağımız bir gün gelecek.
Ayda bir kez olmak üzere ay için özel bir kutsama duası yaparız. Her ay, ayın ilk Şabat’ından sonra, genellikle ilk yedi günden sonra, ay için özel bir dua-kutsama yaparız. Bu duayı, 2. çeyrekten sonra yapmıyoruz çünkü ay küçülüyor ve ışığı aktarma yeteneğini kaybediyor.
Ayın kutsaması sırasında, aşağıdaki Yeşayaua 30:26 pasuklarını okuruz.
וְהָיָה אוֹר הַלְּבָנָה כְּאוֹר הַחַמָּה וְאוֹר הַחַמָּה יִהְיֶה שִׁבְעָתַיִם כְּאוֹר שִׁבְעַת הַיָּמִים בְּיוֹם חֲבֹשׁ יְהוָה אֶת שֶׁבֶר עַמּוֹ וּמַחַץ מַכָּתוֹ יִרְפָּא
Ve ayın ışığı güneş ışığı gibi olacak ve A-şem, kavminin yaralarını sardığı ve yaralarını iyileştirdiği zaman, güneşin ışığı yedi günün ışığı gibi yedi misli olacak.
Bu olay gerçekleştiğinde, Ay’ın ‘karanlık’ tarafı olmayacak ve acıların olmadığı bir yaşam ve tam bir doyum yaşayacağız.