Tikun #11 – Devamı
Kutsal Tapınak Bet Amikdaş’ın yıkılmasından ve şu anda yaşadığımız son sürgünün başlangıcından sonra, duaların tüm kapıları, yani tüm sarayların Malhut’unun Malhut’unun kilitlendiği anlamına gelir.
Malhut olan Şehina sarayından yoksundur ve Zer Anpin olan, Kutsal Olan Mübarektir O da sarayından ayrıdır. Duaların taşınması için tayin edilmiş melekler de saraylarının dışındadırlar ve duaların gidip girebilecekleri bir yer yoktur. Ama gözyaşlarının kapıları kilitlenmemiştir çünkü o kapılar gözyaşları içinde olan kişi tarafından açılabilirler.
İşin sırrı Şemot 2:6 pasuğundadır, “ve onu açtı ve çocuğu gördü ve çocuğun ağladığını gördü ve ona şefkat duydu…” ve Yeremya 31:8 sürgünden çıkmak hakkında; “ağlayarak geri gelecekler …” denmiştir.
Gözyaşlarının sırrı manevi seviyededir. Malhut Bina’ya yükseltildiğinde, birleşme gözlerin deliklerinde gerçekleşir.
Malhut’un arzusu; büyük arzusu Bina seviyesinin ötesine geçtiğinde Hohma’ya dokunmaktır. Bu ekstra bağlantı, Hohma seviyesini harekete geçirir ve gözyaşlarını üretir. Yaratılışın başlangıç noktasında su vardı. En yüksek fiziksellik seviyesidir ve manevi enerjisini basit bir meditasyonla kolayca değiştirebiliriz.
Gözyaşları, Malhut’un GERÇEK arzusuyla üst kapıyı açar. Bina Sefirası’na çıkaran “asansör” olduğu için, gerçek arzunun olması gerektiğini bilmek önemlidir. Gerçek, Hohma’ya dokunma yeteneği verir. Dua ederken, soğan kesmek yardımcı olmaz. Belli bir ihtiyaçtan ağlamak, arzunuz gerçek ve başkalarının iyiliği için olmadığı sürece yardımcı olmaz.
Kişi dua etmeden ve duaları cevaplanmadan önce saf ruha, temiz bilince ve bencil olmayan arzulara sahip olmalıdır. Bu yüzden “Tsadik ister ve T-anrı yerine getirir” denmiştir.