Tikun #10 – Devamı
A-şem bağlantımız olan dualarımız sırasında Zeir Anpin ile Malhut’un (Erkek ve Kadın) birleşmesine ulaştığımızda, Vav וּ harfinin orta noktası olan Şuruk noktası, harfi Yesod seviyesinde ayağa diker. Üç sütun (Avraam, Hesed; Yitshak, Gevurah ve Yaakov, Tiferet) sessiz duamız olan Amida bağlantısının 18 duası(berahası) tarafından desteklenen Yesod’a götürür. Bu sessiz dua ayakta ve ses çıkarmadan gerçekleştirilmelidir.
Ezekiel 1:24’te söylendiği gibi bu sessizlikte bize kutsamalar geliyor, “melekler hareketsiz durduklarında kanatlarını indirdiler” böylece kanatları ses çıkarmayacaktır.
1 Samuel 1:13’te Hanna, bir çocuk sahibi olmak için kalpten dua ediyordu, ancak dudakları hareket ediyordu ancak sesi duyulamıyordu.
Fiziksellikte bağlantı kurmak sırasında ses çıkarmak, bağlantının kesilmesine neden olur. Daha yüksek bir düzeyde, hiçbir şeyi sözlü ifade etmeye gerek yoktur. Bu Dünya’da ise, Işığı aşağı çekmek için dudakların hareketi olan Malhut’a ihtiyaç vardır.
İsrailoğulları, eşleriyle birleşecekleri zaman, gözleri fiziksel nesnelerden dolayı dikkatleri dağılmadan, sessizce ve karanlıkta beraber olmalıdırlar. Yaşadıkları ana karşı huşu ve alçakgönüllülük hissetmelidirler çünkü, manevi düzeyde aşağı ve yukarıyı, Zeir Anpin ve Malhut’u birbirine bağlarlar. Bu eylem ve bağlantı, Sefiralar arasındaki yollar olarak Yaradılışın 22 harfiyle Hayat Ağacını aktive eder. Bu 22 harf, Yaratılışta kullanılmadan hemen önce saf enerji durumundaydılar. Onların aracılığıyla Keter, Hohma ve Bina’dan bir kuvvet dalgası Ağaçtan aşağıya, Yesod üzerinden Malhut’a iner.
Bu, 22 harfin 7’ye (Sefirot) bölünmesiyle sonuçlanan sırdırSonuç, Pi sayısı 3.14. Dairesel yaratıcı ışık kuvvetinin, çizgiye dönüşmesi ile, bizim evren olarak bildiğimiz uzayı oluşturmak üzere ışığın ilk kısıtlamasıyla (Tzimtzum) oluşturulan boşluğa giren çizgiyi ifade eder.
T-anrı bize olan sonsuz sevgisinde, Hayat Ağacı sistemini kullanarak bizlere yaşam yaratma yeteneğini verdi. Şimdi olduğu haliyle dünya, içimizdeki yozlaşmış yaratıcı gücün bir sonucudur.
Sadece asıl konuyu nasıl kaçırdığımızı ve gücü nasıl kötüye kullandığımızı düşünerek gözyaşlarımız bir okyanusu doldurmalıdır.