İbranice çeviri:
בֹּא וּרְאֵה, כִּי יַעֲקֹב בָּחַר לוֹ יָהּ – סוֹד עֶלְיוֹן לְמַעְלָה. כֵּיוָן שֶׁהֻשְׁלַם וְנִקְרָא יִשְׂרָאֵל, אָז לִסְגֻלָּתוֹ, נָטַל הַכֹּל בְּכָל הַצְּדָדִים, וְנָטַל לְמַעְלָה וְנָטַל לְמַטָּה, וְנִשְׁלַם בַּכֹּל.
אָמַר רַבִּי שִׁמְעוֹן, הֲרֵי שָׁנִינוּ, כְּשֶׁבָּרָא הַקָּדוֹשׁ בָּרוּךְ הוּא אֶת הָעוֹלָם, חָקַק בַּחֲקִיקוֹתָיו שֶׁל סוֹדוֹת הָאֱמוּנָה תּוֹךְ קְלִפּוֹת בְּסוֹדוֹת עֶלְיוֹנִים, וְחָקַק לְמַעְלָה וְחָקַק לְמַטָּה, וְהַכֹּל בְּסוֹד אֶחָד, בְּסוֹד גִּלּוּפֵי הַשֵּׁם הַקָּדוֹשׁ יהו”ה, שֶׁשּׁוֹלֵט בְּאוֹתִיּוֹתָיו מַעְלָה וּמַטָּה, וּבְסוֹד זֶה נִתְקְנוּ הָעוֹלָמוֹת – הָעוֹלָם הָעֶלְיוֹן וְהָעוֹלָם הַתַּחְתּוֹן.
הָעוֹלָם הָעֶלְיוֹן נִתְקַן בַּסּוֹד שֶׁל אוֹת י’, נְקֻדָּה עֶלְיוֹנָה רִאשׁוֹנָה שֶׁיָּצְאָה מִתּוֹךְ הַנִּסְתָּר וְהַגָּנוּז שֶׁלֹּא יָדוּעַ, וְלֹא עוֹמֵד לְהִוָּדַע וְלֹא נוֹדָע כְּלָל, עֲלִיָּה שֶׁל סוֹד הָאֵין סוֹף, וּמִתּוֹךְ סֵתֶר זֶה מֵאִיר אוֹר אֶחָד דַּקִּיק וְנִסְתָּר, כּוֹלֵל בְּתוֹכוֹ כְּלַל כָּל הָאוֹרוֹת. וּבְאוֹתוֹ אוֹר נִסְתָּר הִכָּה בּוֹ מִי שֶׁלֹּא הִכָּה, הֵאִיר בּוֹ מִי שֶׁלֹּא הֵאִיר, וְאָז יָצָא אוֹר אֶחָד שֶׁהוּא עִדּוּן לְעִדּוּן, לְהִשְׁתַּעֲשֵׁעַ, לִגְנֹז אוֹר דַּקִּיק וְנִסְתָּר בְּתוֹךְ אוֹתוֹ הָאוֹר.
Rabi Şimon bizlere, Kutsal Olan Mübarektir O’nun (Bina, ה , Yaratılış Dünyası) bu dünyayı (Malhut, ה , Eylem Dünyasını) yarattığında, manevi sistemi işleten kanunları da belirlemiş olduğunu söyler. אמונה, “emuna”,“inanç”, sadece Malhut’ta var olan bir özelliktir ve yaratıcı güç olan Bina’nın Üst Işıklarının parçası olmak üzere yükseltilmiştir. Bu seviyede, Malhut, Işık ile birlikte, birdi ve bu yüzdendir ki Malhut ve Bina Dünyalarına ait harf aynıdır.
Malhut, sonrasında Işığı geride bırakarak kendi yerine aşağıya geldi. Bunun sonucunda, Malhut boş bir kap haline geldi, ancak Işık’tan almış olduğu hazzın deneyimi bir tat olarak içinde kaldı. Bu Işığa geri dönme ve ona tekrar bağlanma arzusu tüm varoluşun itici gücüdür. Bina, Işığı doğrudan Hohma’dan alır, yani herhangi bir süreçten geçmeden direkt olarak ve Malhut, Işığı, Bina’dan Zeir Anpin üzerinden, kazanma sürecinin sonuç özelliği olarak alır.
Işıkla (Bina’da) birlikteyken yaşadığımız hazzın “hafızası” ruhlarımızın derinlerine kazınmıştır. Bu ışığı tekrar deneyimleme arzusundan dolayı her zaman için sonsuz mutluluğa olan en kısa mesafeyi ararız. Biz (ruhlarımız) bir “terminal” (durak) bedeninde yaşıyoruz ama sonsuza dek yaşayacağız gibi davranıyoruz çünkü Bina’nın Işığı ölümsüzlüğün özelliğidir.
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz, “İnanç”, אמונה , Malhut ve Bina’yı birbirine bağlayan köprüdür. “İnanç sahibi olmak” üst ve altın birleşmesine sahibiz anlamına gelir. אמונה kelimesi אמן ve וה , olmak üzere iki kelimeye ayrılabilir. “Amen”, kelimesinin Gematriyası 91’dir ve A-şem’in Üst İsmi ile Y-Ke-V-Ke יהוה alt isminin AMNY אדני birleşmesini temsil eder. Diğer iki harf וה , ו Vav harfi ile Zeir Anpin’i ve Malhut ה harfi ile süreç ve kapı temsil eder. İnanç sahibi olmak, yani Işık ile birleşmeye sahip olmak için, ה kabı yükseltmemiz gerekir ; ו çaba gösterdiğimiz süreç sayesinde, bilinç, Y-Ke-V-Ke ve eylemler, AMNY.
Bu Teruma’nın başka bir özelliğidir. Bağışta bulunarak ה H’nin yükseltilmesi, inancı, Işık’la birleşmeyi ve O’nu ifşa etmeyi ifade eder.