İbranice çeviri:
וְלוֹקַחַת חַיִל מֵהָעוֹלָם הָעֶלְיוֹן עַל יְדֵי יַעֲקֹב הַשָּׁלֵם, שֶׁחִבֵּר אוֹתָם כְּאֶחָד. חִבֵּר אוֹתָם כְּאֶחָד לְמַעְלָה, וְחִבֵּר אוֹתָם כְּאֶחָד לְמַטָּה, וּמִשָּׁם יָצְאוּ שְׁנֵים עָשָׂר שְׁבָטִים קְדוֹשִׁים כְּמוֹ שֶׁלְּמַעְלָה. יַעֲקֹב שֶׁהָיָה שָׁלֵם הִכְנִיס אַהֲבָה בִּשְׁנֵי עוֹלָמוֹת, כְּמוֹ שֶׁבֵּאַרְנוּ. שְׁאָר בְּנֵי אָדָם שֶׁעוֹשִׂים, כָּךְ מְגַלִּים עֲרָיוֹת לְמַעְלָה וּלְמַטָּה, גּוֹרְמִים יְרִיבוּת בִּשְׁנֵי עוֹלָמוֹת וְגוֹרְמִים פֵּרוּד. זֶהוּ שֶׁכָּתוּב (ויקרא יח) וְאִשָּׁה אֶל אֲחֹתָהּ לֹא תִקָּח לִצְרֹ”ר, שֶׁנַּעֲשׂוֹת יְרִיבוֹת זוֹ לָזוֹ.
וְאִם תֹּאמַר, (בראשית ל) וַתְּקַנֵּא רָחֵל בַּאֲחוֹתָהּ – כָּךְ הוּא וַדַּאי. שֶׁהֲרֵי כָּל תְּשׁוּקַת הָעוֹלָם הַתַּחְתּוֹן אֵינָהּ אֶלָּא כְּדֵי לִהְיוֹת כְּמוֹ הָעוֹלָם הָעֶלְיוֹן וְלִירַשׁ מְקוֹמוֹ. בְּמָקוֹם אַחֵר קִנְאַת סוֹפְרִים תַּרְבֶּה חָכְמָה, וְכָאן קִנְאַת סוֹפְרִים, מִשּׁוּם שֶׁיֵּשׁ סֵפֶר וְסֵפֶר, מַגְדִּילִים מְשִׁיכַת הַחָכְמָה (הָעֶלְיוֹנָה) אֲלֵיהֶם. (וְעַל זֶה יַעֲקֹב הִשְׁלִים כוּ’).
‘Teruma’, תרומה , kelimesi ‘katkı-bağış’ anlamına gelir. Zoar’ın açıklamış olduğu, תרומ kelimesinden türemiştir ve bunun da anlamı ‘yükselme’dir ve ה harfi, Malhut’un ה ‘sinin özelliğidir.
Bağışın ana amacı, insanların Mişkan ve daha sonraları da Bet Amikdaş binasının inşa edilmesini desteklemeleri içindi. A-şem, Bet Amikdaş’ı kendi başına yaratabilir ve insanların kendisine ibadet etmek için gelmelerine izin verebilirdi, ancak daha önce de okuduğumuz gibi, A-şem bizi seviyor. A-şem; On Sefirot’un “Baş”ı olan, Keter, Hohma ve Bina’dan, üst üç Sefirot’u ve ‘beden’ olarak adlandırdığımız yedi alt Sefirot’tan, Tiferet, Netzah, Hod, Yesod ve Malhut’tan oluşan Hayat Ağacı sistemini yarattı. Manevi sistem bizlere Işığı kazanma sürecini sağlamak için inşa edildi. Malhut’un alt seviyesindeki arzularımız ve çabalarımız, tüm “Ağaç”ı etkiler ve dünyaya Işık kanalları açar. Eğer, A-şem bize Bet Amikdaş’ı bizler onu inşa etmeye katılmadan vermiş olsaydı, o zaman Bet Amikdaş’ın içinden gelen ışığı kazanamayacaktık.
“Bene-Yisrael’e konuş. Benim Adıma bağış ayırsınlar. Bağışımı, kalbi kendisini [cömertçe vermeye] sevk eden her kişiden alın.” (Şemot 25:2)
A-şem, herkesin sisteme bağlanmasını zorlamadı. Sadece, açık kalpli olanlardan bağış alınmasını kabul etti. ‘Açık kalp’ bir bilinç halidir ve bağış, kabı oluşturan çabadır. Bu birleşimle Işık, kaba akabilir. “Utanç Ekmeği” terimi, Kabala çalışmasında temel bir unsurdur. Bunun anlamı, bu dünyadaki her şeyi çabalarımız ve emeğimiz ile kazanmamız gerektiğidir. Kazanmadan bir şeyden faydalanırsak “utanç ekmeğimize” ekleriz ve er ya da geç düzeltmek zorunda kalırız. Bize yardım eden, destekleyen ve öğretenlere geri vermeliyiz.
Şemot 25:8
וְעָשׂוּ לִי, מִקְדָּשׁ; וְשָׁכַנְתִּי, בְּתוֹכָם
“Benim Adıma bir Kutsal Mekân yapsınlar; böylece içlerinde barınacağım.”
Yaradan’ın sevgisine ve Işığına bağlanmak açık yürek ve çaba gerektirir çünkü Malhut dünyasında (içinde yaşadığımız bu fiziksel dünyada) yaşamlarımızda sahip olmak istediğimiz ışığı bizler hak ederek kazanmalıyız.