İbranice çeviri:
2. אֶלָּא כָּךְ שָׁנִינוּ, אֱלִישָׁע זָכָה בָּעוֹלָם הַזֶּה מַה שֶּׁלֹּא זָכָה נָבִיא אַחֵר, פְּרָט לְמֹשֶׁה. [וְעִם כָּל זֶה לֹא רָצָה לְהַטְרִיחַ אֶת רִבּוֹנוֹ] בֹּא רְאֵה מַה כָּתוּב, (מלכים-ב ד) וַיְהִי הַיּוֹם וַיַּעֲבֹר אֱלִישָׁע אֶל שׁוּנֵם וְשָׁם אִשָּׁה גְדוֹלָה. מַה זֶּה אִשָּׁה גְדוֹלָה? אֶלָּא גְּדוֹלָה בְּמַעֲשֶׂיהָ, שֶׁכָּל בְּנֵי (הַדּוֹר) הַבַּיִת מִשְׁתַּבְּחִים בָּהּ, וְהִיא עִקַּר הַבַּיִת. וּמִשּׁוּם שֶׁבַּעְלָהּ לֹא הָיָה מָצוּי בַּבַּיִת לִהְיוֹת עִקָּר, לֹא נִזְכַּר הוּא, אֶלָּא הִיא.
3. וְעוֹד, וְשָׁם אִשָּׁה גְדוֹלָה – גְּדוֹלָה עַל כָּל שְׁאָר נְשׁוֹת הָעוֹלָם. שֶׁהֲרֵי שְׁאָר נְשׁוֹת הָעוֹלָם, כְּשֶׁרוֹאוֹת אוֹרֵחַ בַּבַּיִת, מִצְטַעֲרוֹת בּוֹ וְדוֹחֲקוֹת אוֹתוֹ, וְכָל שֶׁכֵּן לְהוֹצִיא עָלָיו מָמוֹן, וְהִיא שָׂמְחָה בָּאוֹרֵחַ וּלְהוֹצִיא עָלָיו מָמוֹן, כָּל שֶׁכֵּן כֵּיוָן שֶׁרָאֲתָה אֶת אֱלִישָׁע, שָׂמְחָה בּוֹ מְאֹד. וְעַל כֵּן הַשֶּׁבַח שֶׁל הַכֹּל הוּא שֶׁל הָאִשָּׁה, שֶׁהֲרֵי הָאוֹרֵחַ שֶׁל הַבַּיִת הוּא שֶׁל הָאִשָּׁה, וְלָכֵן כָּתוּב וְשָׁם אִשָּׁה גְדוֹלָה, גְּדוֹלָה עַל שְׁאָר הַנָּשִׁים.
Zoar’da Rabi Şimon bar Yohay bu pasuğu açıklamak için Habakuk peygamberin duasını getirir. Habakuk peygamber T-nrı’nın, Nevuhadnetsar’ın tahta geçmesi gerektiğine karar verdiğinde istemeyerek de olsa haddini aşarak konuşmuştu. Ancak daha sonra bu davranışından dolayı pişman olmuş ve T-nrı’ya dua ederek teşuva yapmıştı. Habakuk kitabında şöyle yazılıdır, “Tefila leHabakuk Anavi – Habakuk Peygamberin duası” (3:1). Habakuk kitabında kullanılan tefila kelimesi bizleri hayretler içine düşürmektedir. Nitekim, onun seviyesindeki Yeşaya, Yirmiya, Yehezkel veya Oşea gibi hiçbir peygamberin eserlerinde duaları tefila ifadesiyle adlandırılmamıştır. Sadece ondan daha önceki ve daha büyük peygamberlerde kullanıldığını görmekteyiz. Örneğin tüm peygamberlerin efendisi olan Moşe Rabenu için “Tefila leMoşe – Moşe’nin duası”, Kral David için “Tefila leDavid” dendiğini görmekteyiz. Ancak kendi seviyesindeki peygamberlerin hiçbirinde tefila – dua kelimesinin kullanıldığını görmemekteyiz.
Bu soruyu cevaplayabilmek için Elişa’nın Habakuk peygamberi tekrardan hayata döndürdüğünü ve hiçbir peygamberin bu dünyada elde edemediği kadar yüksek peygamberlik seviyelerine ulaştığını hatırlayalım. Elişa pasukta yazdığı gibi Eliyau Anavi’den bile iki kat daha yüksek bir noktadaydı. Sadece T-nrı’yla ağız ağıza konuşan Moşe Rabenu dışında bütün peygamberlerden daha yüksek bir noktadaydı. Ancak buna rağmen hiçbir zaman T-nrı’ya, geçimini sağlaması için dua etmedi. Bunun yerine insanlardan geçinerek hayatını idame etmeyi tercih ederdi. Şunamit adlı kadının evine gider ve orada geçimini sağlardı.
Elişa Peygamber geldiğinde Şunamit ona, “oradan geçerken onu ekmekle besleyen Şunamit kadından bahsedilir. Şunamit, Elişa için üst katta küçük bir odanın içine yatak, masa, sandalye ve lamba yerleştirdi. Bu dört nesneyi özellikle yerleştirmesinin nedeni ise, Elişa’nın sahip olduğu kutsiyetin farkındaydı ve Şehina’nın en kusursuz seviyeye ulaşabilmesi gereken sembolik nesneler olmalarıydı.
Elişa’nın Şunamit’e geldiği ve ona bir erkek çocuk sahibi olacağının söylendiği gün, dünyadaki kısır kadınların hatırlandığı Roş Aşana günü olduğu öğretilir. Bize Yargı Günü’nde yalnız başımıza kalmamamız gerektiği söylenir, çünkü kişi tsadik bir kişi olmasına rağmen, kendi başınayken daha fazla yargılamaya tabi tutulabilir ve A-şem’in Merhameti cemaatle birlikte duran insanların üzerinde mevcuttur.
Rabi Şimon, Elişa’nın, Şunamit’e Kral’a konuşup konuşmadığını sorduğunda, İlahi Kralımız A-şem’e onun adına yalvarmayı teklif ettiğini, ancak Şunamit’in halkından ayrı tutulmak istemediğini, söylüyor. Şunamit’e doğan çocuğun daha sonra ölmesinin nedeninin, çocuğun dişi taraftan olduğundan kaynaklandığını çünkü çocuk kadına verilmiş ve kocasına verilmemişti. Elişa’ya, Kutsal Olan Mübarektir O, tarafından çocuğun öleceği söylenmemişti, bu nedenle dua ederek onu kurtarmaya çalışmadı. Hizmetçisi Gehazi, onun aracılığıyla gerçekleştirilen mucizeye layık değildi, bu yüzden Şunamit kadın Elişa’nın onunla gelmesi konusunda ısrar etti. Elişa, çocuğu tekrar hayata döndürmek için yanına uzandığında, onu, yaşamın bulunduğu farklı bir yüksek yere, yeniden bağladı. Bu
çocuk hayata döndü ve büyüdüğünde Habakuk peygamberi oldu. Habakuk kelimesi lehabek – sarılmak kökünden gelir ve çoğul bir ifadedir. Rabi Şimon bar Yohay da çoğul olmasının nedenini biri annesinin, diğeri ise Elişa’nın kucaklaması olmasına bağladı.
Zoar, bizlere insanların vaktinden önce bu dünyadan alınmalarının iyi nedenler için olduğunu ve bunun her zaman için ruhlarına ve de Tikun süreçlerine iyi geldiğini söylemektedir. Bazıları, Tikun süreçlerini tamamlamış bazıları tamamlamamış olabilir. Bunun Son Kurtuluş sürecinin bir parçası olduğunu anlamamız gereklidir. A-şem’in yolları ve planları gizemlidir ve harikuladedir ve deneyimlediğimizi kişisel acı ne seviyede olursa olsun bunları kabul etmemiz gereklidir.
Ruhlarımız, fiziksel bedenlerine geldikleri zaman sanki hapishanede ağır bir cezaya çarptırılmış bir kişi olarak gelirler. Ruh, bedende/hapishanesinde belirli süreli bir zaman için kendi düzeltmesi yani Tikun’u için yaşar. Bazı özel, saf ruhlar diğer mahkumlar tarafından kirletilmeden önce özgür bırakılırlar. Asıl nihai amacımız, ruhu saflaştırarak, bedenindeki hapsinden kurtarmaktır.
Zoar, birçok günahlar işlemiş olan, ancak oğlu Aviya’nın saf olduğu Kral Yerovam’ın örneğini getirir. A-şem, onu, babası tarafından kötülüğe bulaştırılmadan, gençken geri almıştı. Rabi Elazar, genç bir çocuğun 13 yaşına erişmeden ölmesinin babasının günahlarından ; eğer 20 yaşından önce ölürse de bunun A-şem’in onun bir tsadik olarak ölmesi için gösterdiği bir merhamet olduğunu açıklar. Zoar, aynı zamanda, zamanında önce alınanların gözyaşlarının bu dünyada yaşayanları koruduğunu açıklar. A-şem’in yanına alınan tüm, tsadik ruhlar, bu dünyada negatif güçlere karşı çok büyük kuvvetler yaratır. Onların bu desteği bizlere son düzeltmelerimizi yapmaya yardım eder.
A-şem’in merhametine ilişkin bir başka hikaye de Hanoh’un hikayesidir. (Bereşit 5:24). A-şem, onun hayatında daha sonra günah işleyebileceğini gördü ve onu, bunu gerçekleştirmeden geri aldı. İçinde bulunduğu saf seviyede A-şem onu Metatron yaptı ve cennet ile bu dünya arasındaki kapıların kontrolünü ona verdi.
Zoar’da Şunamit için “Harika bir kadının olduğu yer.”olarak bahseder. Bunun için bir başka açıklama da, dünyadaki diğer kadınlardan daha büyük olduğu, çünkü diğer kadınlar evde bir misafir gördükleri zaman rahatsız ve sıkıntılı oldukları için para harcamıyorlardı. Ama o misafirle sevindi ve misafiri için para harcadı. Elişa’yı görünce onunla birlikte çok mutlu oldu. Tüm övgü kadına gider, çünkü evin konuğu kadınındır. Bu nedenle, “Harika bir kadının olduğu yerde” şeklinde yazılıdır, çünkü diğer tüm kadınlardan daha olağan üstüydü.
Yisraelliler, Mısır’ı altınlar, gümüşler ve kıyafetlerle terk ettiler, denizin kııyısına vardıklarında ve Mısırlılar savaşçıları ile birlikte arkalarından geldiklerinde, paniklediler ve A-şem’e ağlamaya başladılar. Moşe’ye “Mısır’da mezar mı yoktu da bizi çölde ölmeye getirdin?!” dediler. Arizal pasukta geçen bu olayların aynı zamanda ruhun (Yisrael) bedeni(Mısır’ı) terk eden ve Paro’nun (kötü eğilimin) sırlarını açıkladığını söyler. Kızıldeniz, burada cehennemin ateşten nehirlerini temsil eder ve Ruh da temizlenme sürecinden geçmek için denize girmekten korkan Yisrael’i temsil eder. Mısır ordusu, bedene yakın olduğu sürece, ruhtan mümkün olabilecek en yüksek enerjiyi emmeye çalışan negatif güçleri temsil eder. Ruh, bedene (Mısır’a) geri dönmeyi ister ve cehennemin nehirlerini geçecek olan ruh olarak çekeceği acılar yerine, bedenin kısıtlamaları içinde kalmayı tercih eder.
Şemot 14:15’de T-anrı Moşe’ye “Neden Bana haykırıyorsun?” “Bene-Yisrael’e konuş, ilerlesinler!” der. Burada, Zoar bizlere nasıl ve ne zaman dua etmemiz gerektiğini ve mucizelere nasıl bağlanabileceğimizin dersini vermektedir. Artık aksiyon almanın ve bir karar vermenin zamanı gelmişse, dualarla ve tereddütlerle zaman kaybedemeyiz. İlerlemeye başladığımız an, Yaradılış’in kaynağına bağlanmış oluruz ki bunun özü de, “Tüm yaradılanlarla iyiliği paylaşmaktır” sonrasında yapmak istediğimiz herşeyi sonuçlandırabilir ve yerine getirebiliriz. Bu işte büyük mucizelerin gerçekleştiği durumdur. Her istediğimiz an , koşullar ne olursa olsun nasıl görünürse görünsün hepimizin yeni bir
gerçeklik yaratma potansiyeli vardır. Acıyı ,tatlıya ve karanlığı, aydınlığa çevirme potansiyeli.
Moşe halka “Korkmayın” diye cevap verdi. “Dimdik durun! T-anrı’nın bugün size sağlayacağı kurtuluşa şahit olacaksınız. Çünkü Mısır’ı görüşünüz [son olarak] bugündür. Onları bir daha ebediyen görmeyeceksiniz. T-anrı sizin için savaşacak; ama siz sessiz olun.” (Şemot 14:13:14)
Zoar, balıkın midesinden A-şem’e dua eden peygamber Yona’nın öyküsünü getirir, ancak İsrailliler ile ilgili bu durumda, A-şem’in dediği gibi dua etmeleri gerekmemişdi, “Ağlamayı kes, sadece devam et. “.
Bu, “Devam et” mümkün olan en yüksek seviyeye, yaradılışın tohumlarına bağlanmadır. Bu yer “Mazala” מזלא “olarak adlandırılır. Bu Kızıldeniz’in açılması mucizesinin geldiği yerdir. “Neden Bana haykırıyorsun?”
“מַה-תִּצְעַק אֵלָי ” kelimelerinin baş harfleri Emet “אמת” gerçek-doğru anlamındadır. Bu özel kelime A-şem’in imzasıdır ve Merkez Sütun’dan akar. Bu Keter’den Tiferet üstünden Yesod’a ve Malhut’a olan düz çizgidir.
א (Alef) alfabenin ilk harfidir, מ (Mem) orta harf, ת (Tav) da sonuncudur. Birlikte Emet’i oluştururlar. Mucizelerin Işık’ını çekebilmek için eylemlerimizle doğrulukla Emet’e Tora’mıza bağlanmamız gereklidir. Hiçbir gizli beklentimiz olmadan kalplerimiz Işık’a açık olmalıdır.
Günde üç kez olmak üzere, dualarımızda herşeyi özetleyen bu güzel pasuku söyleriz.
Teilim 145:18 קָרוֹב יְקוָה, לְכָל-קֹרְאָיו– לְכֹל אֲשֶׁר יִקְרָאֻהוּ בֶאֱמֶת
A-şem O’nu çağıran herkese yakındır – ancak onu kalpten gerçekten çağıran herkese.