İbranice çeviri:
18. בֹּא רְאֵה, [כְּמוֹ שֶׁנֶּאֱמַר] (שם סח) בָּרוּךְ אֲדֹנָ”י יוֹם יוֹם יַעֲמָס לָנוּ. בָּרוּךְ אֲדֹנָ”י, בְּאָלֶ”ף דָּלֶ”ת נוּ”ן יוֹ”ד, וְהַפָּסוּק הַזֶּה הוּא סוֹד הַחָכְמָה. יוֹם יוֹם – אֵלּוּ שְׁנָתַיִם יָמִים, כְּמוֹ שֶׁנֶּאֱמַר וַיְהִי מִקֵּץ שְׁנָתַיִם יָמִים. וּפַרְעֹה חֹלֵם וְהִנֵּה עֹמֵד עַל הַיְאֹר – סוֹד הוּא, כְּמוֹ שֶׁנֶּאֱמַר, זֶה יוֹסֵף, שֶׁנָּהָר [שֶׁכָּל הַנָּהָר] הַזֶּה הוּא יוֹסֵף הַצַּדִּיק.
19. וְהִנֵּה מִן הַיְאֹר עֹלֹת שֶׁבַע פָּרוֹת יְפוֹת מַרְאֶה וּבְרִיאֹת בָּשָׂר וַתִּרְעֶינָה בָּאָחוּ. וְהִנֵּה מִן הַיְאֹר, שֶׁהֲרֵי מֵהַנָּהָר הַזֶּה מִתְבָּרְכוֹת כָּל אוֹתָן הַדְּרָגוֹת שֶׁלְּמַטָּה, מִשּׁוּם שֶׁאוֹתוֹ נָהָר שֶׁשּׁוֹפֵעַ וְיוֹצֵא הוּא מַשְׁקֶה וְזָן אֶת הַכֹּל, וְיוֹסֵף הוּא נָהָר שֶׁתִּתְבָּרֵךְ כָּל אֶרֶץ מִצְרַיִם בִּשְׁבִילוֹ.
Teilim 18:47
“חַי-יְהוָה, וּבָרוּךְ צוּרִי; וְיָרוּם, אֱלוֹהֵי יִשְׁעִי”
“A-Şem yaşar (canlıdır) ve Kayam mübarektir! Kurtuluşumun A-Şem’i yücedir”
Rabi Şimon’un oğlu, Rabi Elazar, bu Zoar açıklamasını Teilim 18:47 ile açar ve buna daha derinden bakmamızı tavsiye eder.
A-Şem yaşar (canlıdır) (חי) , dünyanın temeli olan Zeir Anpin’in Yesodu’dur. Yesod, tüm dünyaya yaşam verir.
“Kayam mübarektir!” צוּרִי yaratılmış olan dünyanın dişi kısmını kastetmektedir. Bina, “Yaradan”, dünyaya kutsanmayı ve yaşam enerjisini getirir. צוּרִי kelimesi zayıf bir tercüme ile “Yaradan” olarak tercüme edilmiştir ama asıl anlamı şekil veren anlamındadır. צוּר şekil verilmiş durumdur ve bu yüzden Işık’ın dişi halidir.
Rabi Elazar, Işık’ın izlediği yolun, Bina’dan Zeir Anpin’den geçerek Yesod’a gittiğini açıklar. Yesod, Bina’nın Işığını Malhut’a gönderdiğinde, herşeyi yaşama getirir. Yesod, Malhut dünyasında, yeni şekillere (yaradılışlara) şekil veren güçtür.
Bereşit 1:27
“A-Şem Adamı Kendi görüntüsünde yarattı. Onu A-Şem’in görüntüsünde yarattı; onları erkek ve dişi olarak yarattı..”
Bereşit 2:7
“A-Şem, Adamı toprağın tozundan şekillendirdi ve burun deliklerine bir yaşam nefesi üfledi. İnsan [böylece] yaşayan bir canlı haline geldi.
İlk pasukta, A-Şem’in Adamı Kendi görüntüsünde yarattığını okuyoruz. Bu gerçek bir yaratılıştı çünkü Bina seviyesinde ilk manevi durumdu. İkinci pasukta, A-Şem’in Adamı toprağın tozundan şekillendirdiğini okuyoruz. Bundan da, şunu öğreniyoruz; “şekil” kelimesinin kullanımı, mevcut olan bir kaynaktan alarak hareket etme ve yeni şekiller yaratma hakkındadır. Kaynak her zaman Bina’dir; süreç Zeir Anpin ve sonuç Malhut’ta gerçekleşir.
Bu çok önemli bir konu çünkü bu dünyadaki ve yaşamdaki herşey bu prensibi takip eder.
Bizler bu dünyada hiçbir zaman yaratamayız ancak mevcut olan maddelerden yeni bir şekil yaratabiliriz. Bu dünyada yeni olan herşey, Yaradılış zamanından vardı. En karmaşık elektronik cihazlar bile, çok eski zamanlardan gelen maddelere yeni şekiller verimeleri ile yaratılmaktadırlar. Tüm maddeler, şekil değiştirmenin sabit bir çevrimi halindedirler. (toprağın tozundan). Yeni olan tek şey, yeni şeyler yaratmak için akıllarımıza gelen fikirlerdir. Bu, Bina’dan gelen Işık’tır; fikirler süreci Zeir Anpin’in özelliğidir ve en sonundaki çıktılar Malhut’tur.
Ders: Malhut dünyasında işleyecek bir güce sahip olmak için mutlaka Bina ile bağlantı içinde olmalıyız. İlgili süreci kullanarak onu Zeir Anpin üstünden kendimize çekeriz. Zeir Anpin üstünden Bina’ya tırmanabilmek ve oradan Işık ile geri dönebilmek için dualarımızın gücüne ihtiyacımız vardır.
Teilim 127:1
“אִם-יְהוָה, לֹא-יִבְנֶה בַיִת– שָׁוְא עָמְלוּ בוֹנָיו בּוֹ”
“Eğer A-Şem evi inşa etmezse, yapıda çalışanlar boşuna çalışırlar.”
Manevi çalışmalarımız ve bağlantımız olmadan, bu dünyadaki tüm işlerimizin güçlü bir “şekli” olmaz ve er ya da geç yıkılabilir.