İbranice çeviri:
5. בָּא נֹחַ וְתִקֵּן קַרְדֻּמִּים וּפְצִירוֹת בָּעוֹלָם. אַחַר כָּךְ, וַיֵּשְׁתְּ מִן הַיַּיִן וַיִּשְׁכָּר וַיִּתְגַּל בְּתוֹךְ אָהֳלֹה. בָּאוּ בְּנֵי הָעוֹלָם וְחָטְאוּ לִפְנֵי הַקָּבָּ”ה, וְהִסְתַּלְּקוּ צִבְאוֹת הָאָרֶץ [שֶׁל הָעוֹלָם] כְּמִקֹּדֶם, וְהָיוּ עוֹמְדִים עַד שֶׁבָּא אַבְרָהָם.
6. כֵּיוָן שֶׁבָּא אַבְרָהָם [לָעוֹלָם], מִיָּד הַנִּצָּנִים נִרְאוּ בָאָרֶץ, הִתְתַּקְּנוּ וְהִתְגַּלּוּ כָּל הַצְּבָאוֹת בָּאָרֶץ. עֵת הַזָּמִיר הִגִּיעַ, בְּשָׁעָה שֶׁאָמַר לוֹ הַקָּבָּ”ה לָמוּל. כֵּיוָן שֶׁהִגִּיעַ אוֹתוֹ הַזְּמַן שֶׁבְּרִית נִמְצְאָה בּוֹ בְּאַבְרָהָם וְנִמּוֹל, אָז הִתְקַיֵּם בּוֹ כָּל הַפָּסוּק הַזֶּה, וְהִתְקַיֵּם הָעוֹלָם, וּדְבַר הַקָּבָּ”ה הָיָה בְּהִתְגַּלּוּת בּוֹ. זֶהוּ שֶׁכָּתוּב וַיֵּרָא אֵלָיו ה’.
7. רַבִּי אֶלְעָזָר פָּתַח הַפָּסוּק הַזֶּה [בְּשָׁעָה] אַחַר שֶׁנִּמּוֹל אַבְרָהָם. שֶׁעַד שֶׁלֹּא נִמּוֹל, לֹא דִבֵּר עִמּוֹ אֶלָּא מִתּוֹךְ דַּרְגָּה תַחְתּוֹנָה, וְהַדְּרָגוֹת הָעֶלְיוֹנוֹת לֹא הָיוּ קַיָּמוֹת עַל אוֹתָהּ הַדַּרְגָּה. כֵּיוָן שֶׁנִּמּוֹל, מִיָּד הַנִּצָּנִים נִרְאוּ בָאָרֶץ. אֵלּוּ הַדְּרָגוֹת הַתַּחְתּוֹנוֹת שֶׁהוֹצִיאָה וְהִתְקִינָה הַדַּרְגָּה הַתַּחְתּוֹנָה הַזּוֹ.
Bereşit 3:17
“Adam’a ise “Eşini dinlediğin ve sana özellikle emrederek ‘Ondan yeme!’ dediğim ağaçtan yediğin için, toprak senin yüzünden lanetli olacak” dedi. “Hayatının tüm günlerinde, ondan [topraktan] ıstırapla yiyecek çıkaracaksın.”
İlk günahtan sonra A-şem toprağı lanetledi ve insan, doğayı kontrol etmesine izin veren güçlerini kaybetti.
Bir sonraki pasuk şöyle der: “Senin için diken ve çalı yeşertecek ve sen yabani ot yiyeceksin…”
Noah, lanetli toprağı, yapmış olduğu aletlerle tekrar verimli hale getirdi ve bu laneti düzeltti, tamir etti. Noah’ın nesli günah işledi ve tekrar güçlerini kaybettiler ta ki Avraam gelip üst seviyelere doğru bir kanal açana kadar. Bundan dolayı, A-şem onunla konuştu ve ona manevi sistemin nasıl çalıştığını gösterdi.
Dünya, A-şem’in Avraam’a kendini ifşa etmesinden ve onunla yaptığı sözleşmeden faydalandı. Avraam sünnet olmasından 72 saat sonra A-şem, Peraşa’nın başında okuduğumuz sözlerle kendisini Avraam’a ifşa etti:
Bereşit 18:1
“וַיֵּרָא אֵלָיו יְהוָה, בְּאֵלֹנֵי מַמְרֵא; וְהוּא יֹשֵׁב פֶּתַח-הָאֹהֶל, כְּחֹם הַיּוֹם”
“T-anrı ona [Avraam’a] Mamre Düzlüğü’nde göründü. [Avraam] Günün en sıcak vaktinde, çadırının girişinde oturmaktaydı.”
Zoar, A-şem’in Avraam’ın sünnetinden önce onunla “vizyon” denilen daha düşük bir seviyeden konuştuğunu açıklar. Bu seviye ışığın Malhut’a akmasına izin vermedi. Sünnetten sonra, Yesod’un olumsuz yönü kaldırıldıktan sonra ve Işık Malhut’a akabilir hale geldi.
Sünnet, Yesod’un yönü olan erkek cinsel organının başını kaplayan sünnet derisinin çıkarılmasıdır. Sünnet derisi, Işığı bloke eden ve Işığın Malhut’a akışını engelleyen bir Klipa’dır (negatif bir kabuk gibi düşünebiliriz.) Bu işlem yapılmadan önce bir miktar Işık akışı mümkün olsa bile, sünnet derisi nedeniyle bu Işık, kolayca saflığını yitirmiş hale düşebilir.