İbranice çeviri:
17. בֹּא רְאֵה מַה כָּתוּב, וַיִּקַּח תֶּרַח אֶת אַבְרָם בְּנוֹ וְאֶת לוֹט בֶּן הָרָן וְגוֹ’, וַיֵּצְאוּ אִתָּם מֵאוּר כַּשְׂדִּים. וַיֵּצְאוּ אִתָּם? אִתּוֹ הָיָה צָרִיךְ לִהְיוֹת, שֶׁהֲרֵי כָּתוּב וַיִּקַּח תֶּרַח וגו’. מַה זֶּה וַיֵּצְאוּ אִתָּם? אֶלָּא תֶרַח וְלוֹט עִם אַבְרָהָם וְשָׂרָה יָצְאוּ, שֶׁהֵם הָיוּ הָעִקָּר לָצֵאת מִתּוֹךְ אוֹתָם הָרְשָׁעִים. שֶׁכֵּיוָן שֶׁרָאָה תֶרַח שֶׁאַבְרָהָם בְּנוֹ נִצַּל מִתּוֹךְ הָאֵשׁ, חָזַר לַעֲשׂוֹת אֶת רְצוֹנוֹ שֶׁל אַבְרָהָם, וּמִשּׁוּם כָּךְ וַיֵּצְאוּ אִתָּם תֶּרַח וְלוֹט.
18. וּבְשָׁעָה שֶׁיָּצְאוּ מַה כָּתוּב? לָלֶכֶת אַרְצָה כְּנַעַן. שֶׁרְצוֹנָם הָיָה לָלֶכֶת לְשָׁם. מִכָּאן לָמַדְנוּ, כָּל מִי שֶׁמִּתְעוֹרֵר לְהִטַּהֵר, מְסַיְּעִים אוֹתוֹ. בֹּא רְאֵה שֶׁכָּךְ הוּא, שֶׁכֵּיוָן שֶׁכָּתוּב לָלֶכֶת אַרְצָה כְּנַעַן, מִיָּד – וַיֹּאמֶר ה’ אֶל אַבְרָם לֶךְ לְךָ. וְעַד שֶׁהוּא הִתְעוֹרֵר בַּתְּחִלָּה, לֹא כָתוּב לֶךְ לְךָ.
Avram’ın babası Terah, putperest bir kişiydi ve putlarını sattığı bir dükkanı vardı. Avram, bu putlara bağlanmadı ve aslında gelen müşterileri türlü şekillerde gerisin geri göndererek ve putları kırarak babasının işine çok da fazla zarar verdi. Bir keresinde bir kadın putlara sunu getirmişti ve Avram bunu bir fırsat olarak gördü ve tüm putları kırdıktan sonra en büyük olan putun eline bir çubuk sopa yerleştirerek babasını beklemeye başladı. Babası tekrar dükkana geri dönüp bunu neden yaptığını sorduğunda, Avram bir kadının sunuyla geldiğini ve tüm putların, ilk kimin yiyeceği alacağı konusunda kavga ettiklerini açıkladı. Sonunda kavgayı büyük putun kazandığını söylemiş ve ispatı içinde elinde sopayı tutan putu göstermişti. Babası, Avram’ın kendisine oynamaya çalıştığı oyunu anlamıştı, derhal oğlunu kral Nimrod’a götürdü ve onun tavsiyesini istedi.
Nimrod, Avram’ı ateşe ve diğer sözde tanrılara ibadet etmeye zorladı ama Avram hepsini reddetti ve ona kralın duymak istemediği cevaplar verdi. Kral, kölelerine Avram’ı bağlamalarını ve büyük bir fırına atmalarını emretti. Isı nedeniyle hiç kimse ateşe yaklaşamadı. Avram’ı birbirine bağlayan halatlar onu içeri fırlatırken yandı ve sanki hiçbirşey olmamaış gibi Avram ateşin içinde serbestçe yürüdü. Kral dışarı çıkması çin Avram’ı çağırdı ve Avram hiçbir zarar görmeden fırından dışarı çıktı. Kral sonrasında Avram’ın kardeşi Aran’ı ateşe attı oncak o ateşte hemen öldü.
Rabi Avraam Azulay, Zoar hakkındaki kitabı “Or Ahama” adlı yorumunda, Avram’ın yaşadığı bu deneyimin, Adam’in putperestlik (A-şem’in sözünden dışarı çıkması) hareket tarzına yönelik bir düzeltme olduğunu açıklar.
Bereşit 11:28
“וַיָּמָת הָרָן, עַל-פְּנֵי תֶּרַח אָבִיו, בְּאֶרֶץ מוֹלַדְתּוֹ, בְּאוּר כַּשְׂדִּים.”
“Aran, babası Terah henüz hayattayken, doğduğu yer olan Ur Kasdim’de öldü..”
Bu pasuğu açıklamak için Zoar, o zamana kadar hiçbir çocuğun babalarından önce ölmediklerini açıklar.
Baba Terah, Aran’ın ölümünü gördü ve Avram’ın T-anrı’sının gerçek olduğunu fark etti. Oğlunun gerçek T-anrıya olan inancını kabul etti ve putları ve yaşadığı kötü şehri geride bırakarak oradan ayrıldı.
Bu yüzden Terah, Tora’da Avram’ı bulundukları şehirden Kenaan topraklarına götüren kişi olarak bahsedilmeye hak kazandı.
Bereşit 11:31
“Terah, oğlu Avram’ı, Aran’ın oğlu Lot’u ve gelini – Avram’ın eşi – Saray’ı aldı. Onlarla birlikte, Kenaan ülkesine gitmek üzere Ur Kasdim’den ayrıldı. Haran’a kadar geldiler ve orada yerleştiler. ”
Zoar, Terah ve Avram, Keldani’lerin Ur’unu Kenaan’a gitmek için terk ettiklerinde, T-anrı’nın kendisini Avram’a açıkladığını, “kendin için git” anlamına gelen Leh Leha dediğini ortaya koyuyor. Avram, Işığa doğru gitmek istedi ve T-anrı ona yardım etti ve Kutsal Toprakları kendisine ve tüm kuşaklarına vereceğine dair söz verdi.
Zoar’ın bize burada öğrettiği ders, bir insan Işığı takip etmeyi seçtiğinde, T-anrı ona yardım eder. Başka bir deyişle, eğer uygun bir kabınız varsa Işık, kabın amacını yerine getirme konusunda sizi desteklemeye gelecektir.