Teilim 35:10
“כָּל עַצְמוֹתַי, תֹּאמַרְנָה”
“Tüm kemiklerim diyecek ki…”
Şofetim Peraşası’nda şahitlere ilgili kanunları okuyoruz. Zoar, derin sırları açığa çıkarıyor ve tanıkların 248 vücut parçamız olduğunu açıklıyor. Zoar, “kişinin evinin duvarları ona tanıklık eder” diyen bilgelerin öğretisinden bahseder. Duvarlar kirişler tarafından tutulur ve vücudun kemiklerine eşittir. Beden, ruhun evi olarak adlandırılır ve kemikler, görünmese bile, bedenin varlığını korur.
Yaptığımız her şey kemiklerimize kaydoluyor. Zoar neden böyle olduğunu soruyor ve kemiklerin Sefer Tora ruloları gibi beyaz olduğunu ve üzerlerinde yazılanları açığa çıkarabildiğini söylüyor. Kemiklerin içinde beyin(kafatası) ve kemik iliği vardır. İnsan yaşamında en önemlisi olan kişinin özünü tutarlar. Beyin veya kemik iliği zayıfsa, o zaman tüm vücut zayıf olur.
Son Kurtuluş ve yeniden dirilişe geldiğimiz zaman, ilk önce kemikler yükselecekler ve kemiklerimizde olumsuzlukları okurlarsa tekrar geldikleri yere geri düşecekler. Sadece “temiz” sicile sahip olan kemikler yeni etlerle “giydirilir” ve yeniden diriltilirler.
DNA ve genler bizim tikun sürecimizin hikayesini taşırlar. Öldüğümüzde kemikler bu bilgiyi tutarlar. Tikun’unu tamamlayan saf, dürüst bir insan vücudunu sağlam tutar, çünkü düzeltecek hiçbir şey kalmaz. Kemiklerinizi Işıkla cilalayarak temiz tutun.