İbranice çeviri:
2. רַבִּי יִצְחָק אָמַר, אַשְׁרֵי חֶלְקוֹ שֶׁל הָעָם שֶׁרִבּוֹנָם אוֹמֵר לָהֶם: עַמִּי מֶה עָשִׂיתִי לָךְ וּמָה הֶלְאֵתִיךָ עֲנֵה בִּי. מַה יָּעַץ בָּלָק מֶלֶךְ מוֹאָב. בְּכַמָּה דְבָרִים וּמַעֲשִׂים אָמַר לְהַשְׁמִיד אֶתְכֶם מֵהָעוֹלָם, וְכַמָּה כְשָׁפִים עוֹרֵר כְּנֶגְדְּכֶם.
3. אָמַר רַבִּי יוֹסֵי, אָמַר לָהֶם הַקָּדוֹשׁ בָּרוּךְ הוּא לְיִשְׂרָאֵל: זְכָר נָא. אוֹי שֶׁאָנוּ צוֹוְחִים בְּכָל יוֹם, וְגוֹעִים וּבוֹכִים, (איכה ה) זְכֹר ה’ מֶה הָיָה לָנוּ, (תהלים קלז) זְכֹר ה’ לִבְנֵי אֱדוֹם, וְלֹא רוֹצֶה לְהַשְׁגִּיחַ עָלֵינוּ, הוּא אָמַר לָנוּ: בְּבַקָּשָׁה זְכָר נָא. אֵין נָא אֶלָּא לְשׁוֹן בַּקָּשָׁה, וְאָנוּ לֹא הִשְׁגַּחְנוּ בּוֹ. כְּמוֹ כֵן אָנוּ צוֹוְחִים: זְכֹר ה’ מֶה הָיָה לָנוּ, זְכֹר ה’ לִבְנֵי אֱדֹם, (שם עד) זְכֹר עֲדָתְךָ קָנִיתָ קֶּדֶם, (שם קו) זָכְרֵנִי ה’ בִּרְצוֹן עַמֶּךָ, וְלֹא רוֹצֶה לְהַשְׁגִּיחַ עָלֵינוּ.
“Eğer Hükümlerim’i takip ederseniz, Emirlerim’i gözetir, onları yerine getirirseniz,” (Vayikra 26:3). Rabi Hiya [Peraşamızın açılış pasuğunu açıklamak üzere ] şu pasukla açtı, [ Gelin Zoar’daki bir tabiri hep beraber öğrenelim, ne zamanki bir Rabi isminden sonra İbranice “Patah” (Türkçe: Açtı) kelimesini okuruz, bu noktada anlamalıyız ki, Rabimiz konuyu açıklamaya başlayacaktır. Bunun için de konuya uygun, Tora’mızın farklı bir noktasından bir bağlantı pasuğu getirir. ] “Ey halkım, şimdi Moav’ın Balak Kralı’nın ne tasarladığını hatırlayın ve Beor’un oğlu Bilam’ın ona nasıl cevap verdiğini …” (Miha 6:5). “Ey halkım, hatırla”; Efendileri, onlara bu şekilde sitem eden halkın bu kısmı mutludur. “Ey halkım, hatırla”; her ne kadar yoldan sapmış olsanız da, siz benim halkımsınız ve sizlere, bu eylemlerinize göre karşılık vermek istemiyorum.
Rabi Yitzhak şöyle dedi: Efendileri, onlara bu şekilde sitem eden halkın bu kısmı mutludur. “Ey Halkım, size ne yaptım ve sizi hangi konuda usandırdım? Bana Karşı Tanıklık Et”.(ibid.3.) “Moav’ın Kralı Balak ne tasarladı?” BU NEDİR, sizi yok etmek için ne kadar şey yapmayı planladı ve size karşı ne kadar çok büyücülükler yaptı.
Rabi Yosi dedi ki: Kutsal Olan Mübarektir O, Yisrael’e “Şimdi hatırla” dedi. Vah bize ki, ağlıyoruz, hıçkırıklara boğuluyoruz ve gözyaşı döküyoruz. “Hatırla, A-şem, üzerimize gelenleri” (Eha 5:1). “Hatırla, A-şem, Edom’un çocuklarına karşı” (Teilim 137: 7). Yine de bize dikkat etmek istemiyor, çünkü bize rica sözleriyle, “O … hatırlayın” dediğinde, O’na katılmadık. Bu nedenle, “Hatırla, A-şem, üstümüze gelenleri”, “Hatırla, A-şem, Edom’un çocuklarına karşı”,”Eskiden satın aldığın cemaatini hatırla “diye bağırdık. (Teilim 74: 2) “Beni hatırla, A-şem, halkına iyilik gösterdiğinde” (Teilim 106:4). Ancak, bize hala dikkatini vermek istemiyor.
Rabi Yeuda dedi ki: Kutsal Olan Mübarektir O, bize sürekli dikkat ediyor ve bizleri hatırlıyor çünkü O, Yisrael’e katılmamış ve bizi hatırlamamış olsaydı, sürgünde bir gün bile hayatta kalamazlardı. Bu nedenle, “Ayrıca, buna karşın, düşmanlarının topraklarında oldukları zaman bile, onlardan, onları tüketecek, onlarla [olan] Antlaşmam’ı feshedecek kadar iğrenmeyeceğim ve onları reddetmeyeceğim – zira Ben, onların Tanrısı A-şem’im.” (Vayikra 26:44), diyor. Çünkü, Kutsal Olan Mübarektir O için, bizleri yaptığımız eylemlerimize göre cezalandırmaz.
אִם־בְּחֻקֹּתַ֖י תֵּלֵ֑כוּ וְאֶת־מִצְוֺתַ֣י תִּשְׁמְר֔וּ וַעֲשִׂיתֶ֖ם אֹתָֽם׃
וְנָתַתִּי גִשְׁמֵיכֶם, בְּעִתָּם; וְנָתְנָה הָאָרֶץ יְבוּלָהּ, וְעֵץ הַשָּׂדֶה יִתֵּן פִּרְיוֹ
Vayikra kitabının son peraşası bir şartla başlar “Eğer Hükümlerim’i takip ederseniz, Emirlerim’i gözetir, onları yerine getirirseniz, yağmurlarınızı [uygun] vakitlerinde vereceğim. Toprak, ürününü; kırdaki ağaç da meyvesini verecek.” (Vayikra 26:3) Tora, hükümlerimi, emirlerimi kelimelerini kullandığı zaman ne anlama geldiklerini anlamak için, “בְּחֻקֹּתַי” , “חוקים”,”משפטים” gelin, Avraam Avinu’nun Sefer Yetsira kitabının başlangıcına bir göz atalım.
Sefer Yetsira ilk paragrafı şöyle başlar:
בשלשים ושתים נתיבות פליאות חכמה חקק יה יהוה צבאות אלהי ישראל אלהים חיים ומלך עולם אל שדי רחום וחנון רם ונשא שוכן עד מרום וקדוש שמו וברא את עולמו בשלשה ספרים בספר וספר וספור:
ve tercümesi de şu şekildedir: “En gizli ve muhteşem bilgeliğin 32 yoluna, orduların Kralı Y”A adını kazıdı: Yisrael’in Orduları’nın T-anrısı. Bu evreni üç kitapla yarattı, sayı, yazı ve konuşma.”
“חקק” kelimesinin anlamı hakketmek, içine kazımak, içine işlemek olarak çevrilebilinir. Ayrıca, İbranice “Kanun” olarak da okunabilinir. Burada bahsi geçen 32 yol, evrendeki tüm yasaların temelidir. Bildiğimiz gibi Tora Bet “ב” harfi ile başlar ve lamed “ל” harfi ile biter ve ikisi birlikte 32 değerini verir.
A-şem bizler için sebep ve sonuç sistemini yarattı. “סיבה- ומסובב”. Herşey, sayılar içerisine kodlandı. “מיספרים”. Manevi olandan fiziksel yaratabilmek için, önce tanımlamalarını ve sınırlamalarını yaratmanız gereklidir. Örnek olarak, diyelim ki aklınızdan bir fikir geçiyor ve bunu ifade etmek için ya bir yere yazmanız ya da bunu söylemeniz gereklidir. Bu şekilde yaptığınız anda, düşüncenize bir sınırlama ya da sınır getirmiş olur ve fiziksel seviyeye sınırlarla onu transfer etmiş olursunuz. Artık aklınızdaki sınırsız özgürlüğe sahip değildir bu fikriniz. Kitap, “ספר” düşüncelerin sınırlı bir halidir.
Vayikra kitabının son pasuğu şöyledir:
“אֵלֶּה הַמִּצְוֹת, אֲשֶׁר צִוָּה יְהוָה אֶת-מֹשֶׁה אֶל-בְּנֵי יִשְׂרָאֵל בְּהַר סִינָי”
“T-anrı’nın, Sinay dağında Bene-Yisrael’e [iletmesi için] Moşe’ye emrettiği emirler bunlardır.”
Tora’da açıklanan sebep ve sonuç yasalarının daha derin anlamlarını anlamak, Yaratıcının Işığına saf bir şekilde bağlanmamıza yardımcı olur. Her bir anlam için gerçekleştirdiğimiz derinlemesine incelemeler Işığı ortaya çıkarır ve ne kadar çok yaparsak, kendimize ve çevremizdeki dünyaya fayda sağlamak için ortaya çıkardığımız ışık o kadar artar. Zoar, Tora’nın derin anlamlarına ulaşmak için en büyük yardımcılarımızdan biridir.